AÇLIK-AÇLIKLA CEZALANDIRMAK

 

Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (2/155)

Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim ‘şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir. (5/3)

Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, Allah'ın elçisinden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, ‘dayanılmaz bir açlık' (çekmeleri), kâfirleri ‘kin ve öfkeyle ayaklandıracak' bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez. (9/120)

Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı. (16/112)

Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır, ne de çıplak kalmak. (20/118)

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın. (20/119)

(Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi? (88/1)

O gün bir takım yüzler zelildir, (88/2)

Durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, (88/3)

Kızgın ateşe girer. (88/4)

Onlara kaynar su pınarından içirilir. (88/5)

Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, (88/6)

Ne doyurup-semirtir, ne açlıktan korur. (88/7)

Ya da açlık gününde doyurmaktır. (90/14)

Kureyş'e kolaylaştırıldığı, (106/1)

Evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için, (106/2)

Onlar, şu evin Rabbine kulluk etsinler, ki, (106/3)

Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır. (106/4)