Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla. Bütün bilgili sihirbazları sana getirsinler. (A’raf: 7/111-112)
Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler. (A’raf. 7/113)
(Sihirbazlar), Ey Musa sen mi (önce) atacaksın, yoksa atanlar biz mi olalım? dediler. (A’raf: 7/115)
"Siz atın" dedi. Onlar atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları korkuttular ve büyük bir sihir gösterdiler. (A’raf: 7/116)
Firavun dedi ki: Bilgili bütün sihirbazları bana getirin! (Yunus: 10/79)
Sihirbazlar gelince Musa onlara: Atacağınızı atın, dedi. (Yunus: 10/80)
Bunun üzerine Firavun dönüp gitti. Hilesini (sihirbazlarını) topladı; sonra geri geldi. (Taha: 20/60)
Şöyle dediler: "Bu ikisi, muhakkak ki, sihirleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve sizin örnek yolunuzu ortadan kaldırmak isteyen iki sihirbazdırlar sadece." (Taha: 20/63)
"Öyle ise hilenizi kurun; sonra sıra halinde gelin! Muhakkak ki bugün, üstün gelen kazanmıştır." "Öyle ise hilenizi kurun; sonra sıra halinde gelin! Muhakkak ki bugün, üstün gelen kazanmıştır." (Taha: 20/64)
Ne kadar bilgisi derin sihirbaz varsa sana getirsinler. (Şuara: 26/37)
Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. (Şuara: 26/38)
(Firavun'un adamları:) Eğer üstün gelirlerse, herhalde sihirbazlara uyarız, dediler. (Şuara: 26/40)
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler. (Şuara: 26/41)
Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız. (Şuara: 26/42)
Musa onlara: Ne atacaksanız atın! dedi. (Şuara: 26/43)
Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve: Firavun'un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. (Şuara: 26/44)