Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik. (Taha: 20/77)
Musa'ya: Kullarımı geceleyin yola çıkar; çünkü takip edileceksiniz, diye vahyettik. (Şuara: 26/52)
Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: (Şuara: 26/53)
"Esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattır." (Şuara: 26/54)
"(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir." (Şuara: 26/55)
"Biz ise, elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu). (Şuara: 26/56)
Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler. (Şuara: 26/60)
İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler. (Şuara: 26/61)
Musa: Asla! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir. (Şuara: 26/62)
Bunun üzerine Musa'ya: Asân ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu. (Şuara: 26/63)
Allah, o halde kullarımı geceleyin yola çıkar. Çünkü takip edileceksiniz, buyurdu. (Duhan: 44/23)
Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur. (Duhan: 44/24)