10a1h2- İnsanın Hırslı ve Vesveseli Oluşu

 

De ki: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır ki? (O zaman) O'na gizli gizli yalvararak "Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua edersiniz. (En’am: 6/63)

İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi. (Yunus: 10/12)

Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur. (Hud: 11/9)

O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür! (İbrahim: 14/34)

İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir. (Fussilet: 41/49)

Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. (Mearic: 70/19)

Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder. (Mearic: 70/20)

Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni önemsemedi" der. (Fecr: 89/16)