7j2- Ebu Cehl Hakkında İnen Ayetler

 

Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız." (İsra: 17/90)

"Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın." (İsra: 17/91)

"Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah'ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin." (İsra: 17/92)

"Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız." De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beşer bir elçiyim. (İsra: 17/93)

(Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter. (Furkan: 25/31)

Seni gördükleri zaman: "Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği! "diyerek hep seni alaya alıyorlar. (Furkan: 25/41)

(Böyle iken inkarcılar) Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı da Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır. (Furkan: 25/55)

(Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (Ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir. (Duhan: 44/47-50)

Namaz kılarken bir kulu (Peygamber'i namazdan) menedeni gördün mü? (Alak: 96/9-10)

Ne dersin, o (Peygamber) doğru yolda ise yahut takvâyı emrediyorsa! (Alak: 96/11-12)

Ne dersin o (meneden, Peygamber'i) yalanlıyor ve doğru yoldan yüz çeviriyorsa! (Alak: 96/13)

(Bu adam) Allah'ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi! (Alak: 96/14)

Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş! (Alak: 96/15-19)