c2- Mekke Harem’inin Fazileti

 

c2a- Mekke Harem’inde Güvende Olunması

 

Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!" (İbrahim: 14/35)

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız. (Hacc: 22/25)

"Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız" dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler. (Kasas: 28/57)

Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar? (Ankebut: 29/67)

İncire, zeytine, Sînâ dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. (Tin: 95/1-5)

Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi. (Fil: 105/3)

O kuşlar, onlara pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. (Fil: 105/4)

Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi. (Fil: 105/5)