Onların çoğunda verdikleri söze bağlılık görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük. (Araf Suresi, 102)
Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler. (Bakara Suresi, 100)
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever. (Maide Suresi, 13)
Onlar (hiç) bir mümine karşı ne akrabalık bağlarını, ne de sözleşme hükümlerini gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır. (Tevbe Suresi, 10)
Ki (bunlar) Allahın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allahın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Kayba uğrayanlar, işte bunlardır. (Bakara Suresi, 27)
Tamam-kabul derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allaha tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi, 81)
Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar. (Enfal Suresi,56)