ALLAH YOLUNDAN SAPTIRMAYA ÇALIŞIRLAR
İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allahın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün boş ve amaçsız olanını satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır. (Lokman Suresi, 6)
Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler. (Nisa Suresi,27)
Bunlar Allahın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır. (Hud Suresi, 19)
Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkâr etmenizi içten arzu etmişlerdir. (Mümtehine Suresi, 2)
Ki onlar Allahın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır. (Araf Suresi, 45)
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. (Nahl Suresi, 25)
De ki: Bize yararı ve zararı olmayan Allahtan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: Doğru yola, bize gel diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim? De ki: Hiç şüphesiz Allahın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk. (Enam Suresi, 71)
İnkâr edip de Allahın yolundan alıkoyanlar; biz, işledikleri bozgunculuğa karşılık, onlara azab üstüne azab ilave ettik. (Nahl Suresi, 88)
Allahın ayetlerine karşılık az bir değeri satın aldılar, böylece Onun yolunu engellediler. Onların yaptıkları gerçekten ne kötüdür. (Tevbe Suresi, 9)
Bir de yurtlarından refahtan şımarıp-azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allahın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır. (Enfal Suresi,47)
Ey iman edenler, eğer inkâr edenlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz. (Al-i İmran Suresi, 149)