Allah Bahriyeden Saibeden Vasiyleden ve Hamdan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak inkâr edenler, Allaha karşı yalan düzüp-uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez. (Maide Suresi, 103)
İşte-böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz Onun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür. (Lokman Suresi, 30)
Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir. (Ahzab Suresi, 4)
Onun dışında, hiç bir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler. (Furkan Suresi, 3)
Allahtan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır. (Hac Suresi, 12)
Onlar, Allahı bırakıp da (Allahın) kendisine bir delil indirmediği ve haklarında (hiç bir) bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar. Zulmedenler için hiç bir yardımcı yoktur. (Hac Suresi, 71)
Allahı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir derler. De ki: Siz, Allaha, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir. (Yunus Suresi, 18)