Dediler ki: Biz yer (toprağın için) de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir. De ki: Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız. (Secde Suresi, 10-11)
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: Bu şaşılacak bir şey dediler. Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır). Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır. (Kaf Suresi, 2-4)
Dediler ki: Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz? De ki: İster taş olun, ister demir. Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun). Bizi kim (hayata) geri çevirebilir diyecekler. De ki: Sizi ilk defa yaratan. Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: Ne zamanmış o? De ki: Umulur ki pek yakında. (İsra Suresi, 49-51)
Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz? demelerine karşılık cezalarıdır. Görmüyorlar mı; gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerini yaratmaya gücü yeter ve onlar için kendisinde şüphe olmayan bir süre (ecel) kılmıştır. Zulmedenler ise ancak inkarda ayak direttiler. (İsra Suresi, 98-99)