YARATILMIŞ OLANLARI İLAHLAŞTIRANLAR
De ki: Gördünüz mü haber verin; Allahtan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin. (Ahkaf Suresi, 4)
Andolsun, onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye soracak olsan, elbette Allah diyecekler. De ki: Gördünüz mü-haber verin; Allahtan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, Onun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, Onun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi De ki: Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, Ona tevekkül etsinler. (Zümer Suresi, 38)
De ki: Göklerin ve yerin Rabbi kimdir? De ki: Allahtır. De ki: Öyleyse, Onu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz? De ki: Hiç görmeyen (ama) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi? Yoksa Allaha, Onun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır. (Rad Suresi, 16)
Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (baş kaldırılır?) Onlar Allaha ortaklar koştular. De ki: Bunları adlandırın (bakalım). Yoksa siz yeryüzünde bilmeyeceği bir şeyi Ona haber mi veriyorsunuz? Yoksa sözün zahirine (veya boş ve süslü olanına)mi (kanıyorsunuz)? Hayır, inkâr edenlere kendi hileli-düzenleri süslü-çekici gösterilmiştir ve onlar (doğru) yoldan alıkonulmuşlardır. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir yol gösterici yoktur. (Rad Suresi, 33)