ÖLMEKTEN VEYA ÖLDÜRÜLMEKTEN KESİNLİKLE KORKMAZLAR
Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevratta, İncilde ve Kuranda Onun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allahtan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 111)
Onlar, kendilerine insanlar: Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun dedikleri halde im`nları artanlar ve: Allah bize yeter, O ne güzel vekildir diyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 173)
(Firavun) Dedi ki: Ona, ben size izin vermeden önce mi inandınız? Şüphesiz, o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür; öyleyse yakında bileceksiniz. Şüphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizin hepinizi gerçekten asıp-sallandıracağım. Hiç zararı yok dediler. Çünkü biz gerçekten Rabbimize dönücüleriz. (Şuara Suresi, 49-50)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisa Suresi, 74)
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allahtan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allaha (varıp) toplanacaksınız. (Al-i İmran Suresi, 157-158)
Ey iman edenler, inkâr edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi diyenler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı. Dirilten ve öldüren Allahtır. Allah, yaptıklarınızı görendir. (Al-i İmran Suresi, 156)
Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allahın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. (Al-i İmran Suresi, 169-170)