Sonuç

 

Buraya kadar anlattığımız tüm bu bilgilerin ardından çok önemli bir gerçeğe daha dikkat çekmekte yarar görüyoruz.

Aradaki yüzeysel benzerlik dışında maymunun insanlara diğer hayvanlardan daha fazla bir yakınlığı söz konusu değildir. Hatta zeka açısından kıyaslanırsa, bir geometri mucizesi olan peteği üreten arı veya bir mühendislik harikası olan ağı üreten örümcek insana maymundan daha yakındır. Hatta bazı yönlerden üstün olduğunu bile söyleyebiliriz.

Ama, insanla maymun arasında, evrimci iddialarla, masallarla kapatılamayacak çok büyük bir fark vardır. Maymun bir hayvandır, bilinç açısından bir attan ya da bir köpekten farkı yoktur. İnsan ise bilinçli, irade sahibi, düşünebilen, konuşabilen, akledebilen, karar verebilen, muhakeme yapabilen bir varlıktır. Bütün bu özellikler de onun sahip olduğu "ruh"unun işlevleridir. İnsanla, hayvanlar arasındaki uçurumu doğuran en önemli fark da işte bu "ruh"tur. Hiçbir fiziki benzerlik, insan ile diğer bir canlı arasındaki bu en büyük farkı kapatamaz. Doğada ruhu olan tek canlı insandır.

Kuran'da, insanın sahip olduğu ve onu diğer canlılardan ayıran bu üstün özellik şöyle haber verilmiştir:

Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 9)