EVRİM TEORİSİ'NİN SON FOSİL İDDİASI DA TARİHE KARIŞTI

 

Evrim teorisi, genler DNA, hücre sistemleri gibi biyokimyasal konuların yanısıra, paleontolojide, yani fosil biliminde de büyük bir yenilgi yaşamıştır. Fosiller, canlı türlerinin birbirlerinden evrimleşmedikleri, aksine hepsinin kendi özgün yapılarıyla ayrı ayrı yaratıldıklarını göstermektedir.

Evrim teorisine göre bütün canlılar birbirlerinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre bu dönüşüm yüzmilyonlarca senelik uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.

Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.

Örneğin geçmişte, balık özelliklerini hala taşımalarına rağmen, bir yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürüngen canlılar  yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu teorik yaratıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.

Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ama işte Darwinizm bu noktada yıkılmıştır. Çünkü iddia edilen bu hayali "ara geçiş formlarından" tek bir eser bile yoktur.

Bu gerçek çok uzun süredir bilinmekteydi. Ancak evrimciler, sadece bir kaç fosil hakkında spekülasyonlar yaparak bunları "ara geçiş formu" gibi göstermeye ve "sadece bir kaç ara form bulunabildi, ama ilerde hepsi bulanacak" manasında avuntulara sığınmaya çalışıyorlardı. Ara form olarak göstermeye çalıştıkları en önemli fosil ise Archaeopteryx adlı 150 milyon yıllık soyu tükenmiş bir kuş fosiliydi. Evrimciler bu kuşun sürüngenlere benzeyen özellikleri olduğunu iddia ediyorlardı. İddiaları somut bilimsel verilerle tek tek çürütülmesine, Archaeopteryx'in bir ara geçiş formu olmadığı, uçucu bir kuş türü olduğu ispatlanmasına rağmen, ellerinde kalan bu son fosile mecburen körü körüne sarıldılar.