Okyanusta Yön Bulma

 

Bir balık koskoca okyanusta binlerce kilometrekarelik bir alanda yumurtlayacağı bölgeyi nasıl bulur? Bu sorunun yanında daha önce hiç gitmediği bir yerin kendisi için uygun alan olduğunu nereden bildiğinin de cevaplanması gerekir. Balıkların sahip oldukları -insanı hayrete düşüren- bu yetenekler ve mükemmel yön bulma becerileri göç olayını evrimsel süreç ve tesadüflerle açıklamaya çalışan evrimcilerin çabasının boşuna olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hayvanların buna benzer akılcı davranışları evrimcilerin üzerinde fazla düşünmek istemedikleri bir konudur. Bu yüzden böyle bir örnek verildiğinde 'içgüdü' kelimesiyle geçiştirmek isterler. Ancak içgüdünün kaynağı konusunda bir açıklama yapamazlar. Evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin bile içgüdüler karşısında düştüğü durumu Türlerin Kökeni adlı kitabında şu şekilde itiraf etmiştir:

'İçgüdülerin çoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki teorimi tümüyle yıkmaya yeter güçte görünecektir.39

Şu tahmin üzerimde ağır basıyor. İçgüdüler yapılar kadar hassas değişime uğramıyorlar. Kitabımda da belirttiğim gibi, içgüdü veya yapının ilk olarak bilinçsiz aşamalarla değişmesini anlayabilmek oldukça zordur.'40

Darwin, bu açıklamalarla içgüdülerin kendiliğinden meydana gelemeyeceğini ve bu sorunun, teorisini yıkmaya yeterli bir delil olduğunu itiraf etmektedir. Buna rağmen evrim teorisini insanlara makul göstermek amacıyla bu konuyu görmezden gelmektedir. Bunun nedenini de şu sözlerle açıklamıştır:

'Sonunda, .... içgüdüleri özellikle bağışlanmış ya da yaratılmış güçler olarak değil de, bütün organik yaratıkların ilerlemesine yol açan genel bir yasanın, yani çoğalmanın, değişmenin, en güçlülerin yaşamasının ve en zayıfların ölmesinin küçük belirtileri olarak görmek, mantıklı bir sonuç çıkarma olmayabilir, ama benim hayal gücüm için çok daha doyurucudur.'41

Darwin bu sözüyle de içgüdüleri bir Yaratıcı'nın var ettiğini kabul etmenin çok daha makul bir açıklama olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Ve arkasından da gerçek böyle olsa da, içgüdü olarak nitelendirilen tüm bu kusursuz yeteneklerin tesadüfen meydana geldiğini iddia etmenin "hayal gücü" ile mümkün olduğunu söylemektedir. Görüldüğü gibi içgüdülerin varlığını evrim teorisi ile açıklamak evrim teorisinin kurucusu olan Darwin için bile mümkün olmamıştır.

Oysa evrimcilerin açıklayamadıkları bu akılcı davranışları sözkonusu canlılar daha ilk doğdukları andan itibaren gösterirler. Hepsi kendilerini yaratan Allah'ın onlara verdiği ilhamla soylarını devam ettirirler. Kendilerine ait bir akılları ve muhakeme yetenekleri yoktur. Onları herşeyden daha iyi tanıyan, ihtiyaçlarını onlardan daha iyi bilen üstün güç sahibi Allah, onları bu özellikleriyle yaratmıştır. Şimdi Allah'ın bu canlılara yollarını hangi yöntemlerle buldurduğuna göz atalım.