Zaman Ayarlaması ve Cinsiyet Ayrımı Yapabilen Hormonlar

 

Belki ilk okunduğu anda inanması güç gelecektir ancak, bedeninizin içinde birçok saat bulunmaktadır. Bilim adamlarının biyolojik saat olarak da tanımladıkları bu kavram, bedenin farklı bölgelerine yerleştirilmiş ve her biri kendi görevine göre zaman ayarlı olarak programlanmış birçok mikro saatten oluşur. Bu mikro saatlerden biri de beynin hipotalamus bölgesine yerleştirilmiştir.9

Herkes insanların çocukluktan yetişkinliğe giden aşamada bir değişim yaşadıklarını, ergenlik dönemi geçirdiklerini ve bu dönemde insan vücudunda belirli değişimlerin yaşandığını bilir. Ergenlik çağına geçiş kadınlarda 8-14, erkeklerde 10-16 yaşları arasında yaşanır.

Peki bugüne kadar yaratılmış milyarlarca insanın bedenine yerleştirilen ve hiç zamanı şaşırmadan çalışan bu saat nedir? Ve bir insanın ergenlik çağına geldiğini nasıl olup da hiç yanılmadan anlayabilmektedir?

Beynin hipotalamus bölgesi doğumdan itibaren çok özel bir işlemi yerine getirmek için yıllarca bekler. En doğru zaman, yani çocukluktan ergenlik çağına geçme zamanı geldiğinde hipotalamusun içinde adeta bir saat alarmı çalar. Bu, hipotalamusun yeni bir göreve başlama alarmıdır.

Aslında bu saat benzetmesi, bilim adamlarının mevcut bir olayı açıklamak ve anlaşılır bir hale getirmek için kullandıkları bir açıklamadır. Hipotalamus içinde elbette bir saat yoktur. Ancak bir et parçası yıllarca bekleyip, en doğru an geldiğinde harekete geçiyorsa, bunun için en uygun benzetme hipotalamusun içinde bir saat olduğudur.

Peki hipotalamusu oluşturan hücreler doğru zamanın geldiğini nasıl anlamaktadırlar? Bilim dünyası, küçük bir et parçasında nasıl olup da böylesine şuurlu ve programlı bir hareketin yapılabildiğini henüz açıklayamamıştır.10 Bu olay büyük bir mucizedir. Söz konusu sistemin detaylarının ilerleyen yıllarda çözülmesi muhtemeldir. Elbette bu detayların anlaşılması da Allah'ın yaratmasındaki kusursuzluğun yeni bir delili olacaktır.

Söz konusu alarmın çalışmasıyla birlikte hipotalamus özel bir hormon (GnRH) salgılar. Bu hormon da hipofiz bezine iki hormonun salgılanması emrini verir. Çünkü hormonların salgılanması için en ideal zaman gelmiştir. Salgılanan hormonlar Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) ve Luteinleştirici Hormon (LH)'dur.

Bu iki hormonun çok önemli görevleri ve mucizevi yetenekleri vardır. Her ikisi de erkek ve kadın bedeninin farklılaşma ve fiziksel olgunlaşma sürecini başlatırlar. Bu çok önemli bir ayrıntıdır; çünkü FSH ve LH hormonları bu değişimi sağlayacak bölgelere uygun olarak tasarlanmışlardır. Ve iki hormon da ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilircesine hareket ederler.

FSH hormonu kadın bedeninde, yumurtalığın içinde bulunan yumurta hücrelerinin olgunlaşmalarını ve gelişmelerini sağlar. Bir başka görevi de, bu bölgeden çok önemli bir başka hormonun, östrojen hormonunun salgılanmasını sağlamaktır.

FSH hormonu yine aynı formülle erkek bedeninde de salgılanır. Ancak bu sefer bambaşka etkilere yol açar. Testis hücrelerini uyarır ve sperm üretimini başlatır.

LH hormonunun kadın bedenindeki görevi, olgunlaşan yumurtanın serbest bırakılmasını sağlamaktır. Ayrıca kadınlarda progesteron isimli bir başka hormonun salgılanmasını sağlar.

LH hormonunun erkek bedeninde  farklı bir görevi vardır. Testislerde bulunan bir grup özel hücreyi (leyding hücreleri) uyarır ve testosteron isimli hormonun salgılanmasını sağlar.

Bu hormonların farklı cinslerin bedenlerinde aynı formül ile üretilmeleri ve her cinste birbirlerinden tamamen farklı etkilere sahip olmaları elbette çok düşündürücüdür. Erkek bedeni ve kadın bedeni arasındaki farkı, hormonlar nereden bilirler? Nasıl olur da aynı formüle sahip bir hormon, erkek bedeninde testosteron üretilmesini sağlarken, kadın bedeninde progesteron hormonu üretilmesini sağlar? Aynı formülle üretilen hormonlar erkek vücudunu tanıyıp sesini, kaslarını bir erkeğe uygun olacak şekilde geliştirirken, kadın bedenindekiler nasıl olup da kadının kimyasını ve özelliklerini bilip ona göre değişiklikler yapabilmektedirler? Aynı hormon ile farklı etkilerin ve farklı cinsiyetlerin oluşmasını sağlayacak bu mükemmel genetik programı, hücrelerin içine kim yerleştirmiştir?

Bu planlamayı yapan akıl kime aittir? Tesadüflere mi, şuursuz hücrelere mi yoksa, hücreleri oluşturan atomlara mı?

Bu aklın tesadüflere de, hücreye de, hücreleri oluşturan atomlara da ait olmadığı son derece açıktır. Erkek ve kadına özgü olacak şekilde ayarlanmış bu düzenlemeler bilinçli bir tasarımın ve bir planın varlığını bize göstermektedir. Bu tasarım da üstün bir akıl sahibi olan Allah'a aittir.