Kontrol Mekanizması

 

Önceki sayfalarda hormonal bezlerin büyük bir bölümünün çalışmasının hipofiz bezinin kontrolü altında olduğunu incelemiştik. Ancak dikkat edilirse kalsiyum miktarının düzenlenmesi için kurulan sistem ayrı bir kontrol mekanizması ile çalışmaktadır. Paratiroid bezleri kanda bulunan kalsiyum miktarını kendileri ölçüp, ne yapmaları gerektiğine kendileri karar verirler. Eğer kanda bulunan kalsiyum miktarı az ise parathormon salgılarlar.

Eğer kanda bulunan kalsiyum miktarı ihtiyaç duyulandan fazla ise parathormon salgılanması azalır. Bu sefer devreye bir başka hormon girer. Tiroid bezi "kalsitonin" isimli bir hormon salgılar. Bu hormon parathormonun tam tersi yönde bir etki gösterir. Yani kemik hücrelerinin kalsiyum salgılamalarını engeller ve depo etmelerini sağlar.

Paratiroid bezini oluşturan hücreler, kalsiyum miktarı azaldığında devreye girmeleri gerektiğini adeta bilmektedirler. Tiroid bezini oluşturan hücreler de kalsiyum miktarı çoğaldığında devreye girmeleri gerektiğini bilmektedirler. Peki bu planlamayı hücrelere yaptıran kimdir?

Eğer paratiroid bezi yanlış bir anda devreye girse, kalsiyum miktarı zaten fazla iken parathormon salgılamaya başlasa insanın sağlığı önemli ölçüde tehlikeye girer. Ya da parathormon ve kalsitonin hormonları aynı anda salgılansa vücut hücreleri ne yapacaklarını şaşırırlar. İhtiyaç duyulduğunda bu bezleri oluşturan hücreler tembellik yapsalar veya kendilerine ihtiyaç olduğunu fark etmeseler sonuç, insan  sağlığı için yine büyük bir tehlikedir. Tiroid ve paratiroid bezlerinin çalışmalarındaki uyum, bu bezleri oluşturan hücrelerin hareketlerinde gözlemlenen şuur, insan vücudunun yaratılmış olduğunun açık birer delilidir.