Nöronlardaki Kimyasal İletişim

 

Çoğu kimse nöronlar arasındaki bağlantının sadece elektrik sinyalleri aracılığıyla kurulduğunu zanneder. Bu doğru değildir; çünkü kimyasal iletişim, söz konusu haberleşmenin önemli bir bölümünü oluşturur. İki nöron arasındaki haberleşme incelendikçe, kimyasal iletişimin harika unsurları da daha iyi anlaşılır.

Kimyasal iletişimin belkemiğini "nörotransmitter" olarak adlandırılan haberci moleküller oluşturur. Bunlar, sinir hücresinin gövdesinde üretilir, akson boyunca taşınır ve akson terminallerinde minik kabarcıklar içinde depolanırlar. Her kabarcık içinde yaklaşık olarak 5 bin haberci molekül bulunur.68 Son zamanlardaki araştırmalar her nöronun değişik kimyasal haberciler ürettiğini göstermektedir.69 Diğer bir deyişle her nöron, iletişimde kullanacağı habercileri üreten kimyasal bir tesis gibidir.

Sinyali ileten nöronu "verici", alan nöronu ise "alıcı" nöron olarak ifade edebiliriz. Verici ile alıcı nöron, sinaps noktalarında karşı karşıya gelir. Aralarındaki mesafe ortalama olarak 0.00003 milimetredir.70 Belirli bir elektrik sinyali, verici sinir hücresinin akson terminalindeki habercileri harekete geçirir. Kimyasal habercilerle dolu kabarcıklar hücre zarı ile kaynaşır ve içindeki molekülleri sinaps boşluğuna bırakır. Haberciler taşıdıkları mesajı, alıcı nöronun zarının üzerinde yer alan reseptörlere iletirler. Farklı haberci moleküllerin bağlantı kurduğu reseptörler de farklıdır. Kimyasal haberci moleküllerin taşıdığı mesaj, böylece alıcı nöron tarafından algılanmış olur.

Şunu da belirtmek gerekir ki burada en kaba hatlarıyla tasvir edilen iletişimin her aşaması tam olarak çözülemeyen işlemlerle doludur. Nitekim bilim adamları da söz konusu iletişime ilişkin bilgilerinin bulanık olduğunu dile getirmektedirler.71 

Örneğin, kabarcıkların hücre zarıyla kaynaşmasını ele alalım. Kaynaşma kelimesiyle tabir edilen olay gerçekte son derece özel bir birleşmeyi tarif etmektedir. Bu, çok gelişmiş bir bilgisayara ek bir ünite bağlamaya benzer.

Bu noktada aklımıza şunlar gelir: Bir bilgisayara bir parçanın eklenmesi karmaşık mühendislik hesaplarına dayanır. Aksi takdirde parçanın bilgisayara uyum sağlayamaması, hatta bilgisayarı bozması kaçınılmazdır. Elbette bir bilgisayardan daha kompleks olan hücre zarına uyum sağlayacak bir kaynaşma da gelişigüzel değildir. Her an gerçekleşen tüm bu karmaşık işlemler onları yaratan ve düzenleyen Allah'ın kontrolü altındadır.