Hayat kurtarmak için ölmeyi seçen makrofajlar

 

Herhangi bir yerinizi kestiğinizde sizi istilacı bakterilerden korumak için, akyuvar hücreleri kendilerini feda ederler. Kendilerini yok eden bu makrofajlar, hızla ve çok fazla miktarlarda alarm verici kimyasallar salgılayarak, savunma sistemine destek çağrısında bulunurlar.

Bağışıklık sistemi uzmanları makrofajların saldırganları nasıl tanıdığını yıllardır araştırmaktadır. New York Üniversitesi Tıp Okulu'ndan Arturo Zychlinsky ve çalışma arkadaşları bunun sırrının bakteri hücrelerinin zarında bulunan lipoproteinler olduğunu söylemektedirler. Arturo Zychlinksy, makrofajları bakteri lipoproteinleriyle karşılaştırdığında, savunma hücrelerinin zarlarında bu lipoproteinleri tanıyan "ölüm alıcıları" olduğunu keşfetti. Bunlar bir alıcıya bağlandıklarında hücre içinde anında bir intihar talimatı verilir ve programlanmış hücre ölümü gerçekleşir. Bu alıcılar hücre kendini yok etmeden önce çeşitli ara sinyaller verir. Bu ölüm alıcısı hızla intihara gider ve bakteri yerleşmeden önce enfeksiyonu hızlandırır.62

İntihar eden hücrelerin artıkları ise derhal çevredeki diğer hücreler tarafından yok edilir. Daha da hayranlık verici olan ise, ölü hücrelerin hepsinin diğer hücreler tarafından temizlenmemesidir. Gözün lens kısmı, deri, tırnak gibi dokular da ölü hücrelerden oluşur, ama bunlar beden için gerekli olduğu için yok edilmezler. Bazı ölü hücreler özellikle bırakılır, çünkü bunların vücuttaki görevleri hala bitmemiştir. Hücrelerin, hangi ölü hücreleri yok ederek hangilerini bırakacaklarına karar vermeleri ve bu karara vücuttaki trilyonlarca hücrenin uyum göstermesi, üzerinde düşünülmesi gereken çok önemli bir konudur.

Bir hücreye böylesine hayati bir kararı verecek ve uygulayacak şuuru kazandıran nedir? Bu sorunun cevabı, tüm hücrelerin, canlının yaşamını sürdürebilmesi için en ideal şekilde programlanmış olmasıdır. Bu programın sahibi ise hiç kuşkusuz canlılığın her detayında eşsiz yaratışını ve sonsuz ilmini gördüğümüz Rabbimiz'dir.