DÜNYADAKİ EN VERİMLİ İŞ MAKİNESİ: KALP

 

Henüz 22 günlük ceninin sol yanında hareket etmeye başlayan küçük hücre topluluğunu hatırlayalım. Bu ilk kıpırtı, yaşam demektir. Artık bu hücre topluluğu uzunca bir süre hiç durmayacaktır. Asla yorulmayacaktır. Dakikada yaklaşık 70 kere, bir yılda yaklaşık 35 milyon kere, ortalama bir ömür boyunca ise 2 trilyon kere atacaktır.80 Tüm hayatı boyunca yaklaşık 227 milyon litre kan pompalayacaktır.81

Bu hayret verici miktar; günde 10 tonluk bir tankeri82, bir ömür boyunca ise tam kapasiteli 100 yüzme havuzunu doldurabilmektedir.83 Ve bu olağanüstü pompa, ritmik düzenini hiç bozmaz, şaşırmaz, eskimez. Kanı pompalama ve vücudun içine dağıtma kabiliyetini ölene kadar hiç yitirmez. Çünkü bu, üstün bir sanatı, kusursuzluğu, benzeri sağlanamayacak bir dengeyi ve muazzam bir aklı aynı anda yaratmaya Kadir olan Allah'ın olağanüstü bir mucizesidir.

Ceninin kalbi, pompalanacak bir kan olmadan saatler önce atmaya başlar. Kan oluşmadan hareketlenen bu akıllı organın aniden atmaya başlamasının sebebi acaba nedir? Sebep, besine olan ihtiyaçtır. Henüz bir beden oluşmamıştır. Oluşan embriyo ise gelişmek için besine, oksijene ve hormonlara ihtiyaç duyar. Ayrıca küçük embriyoda atıklar da vardır. Bunların da uzaklaştırılması gerekmektedir. İşte bu nedenle, Allah'tan ilham alan bu müthiş pompa, bağımsız ve kusursuz hareketini gerekli zaman ve yerde aniden başlatır.84

Bu büyük mucizeye ait her detay, bir insanın iman etmesi, Allah'ın apaçık varlığının delillerini görmesi için yeterlidir. Kalbin tüm özelliklerinde son derece özel bir yaratılış hakimdir. Kalp, bedendeki tüm mucizevi sistemlerden ayrı olarak, tek başına, vücudumuzdaki "akıllı tasarımın" çok büyük bir örneğidir. "İnsanı yaşatabilecek" buna benzer bir mekanizma meydana getirilememiştir. Kalp, kendisini oluşturan hücreleri, özel kapakçık sistemleri ve bunların açılma ve kapanma düzenleri ile son derece kompleks ve özellikli bir sistemdir. Onun yaptığı işin benzerini yapabilecek bir organ daha yoktur. İşi, kanı hiç durmadan oldukça kuvvetli bir şekilde pompalamaktır. Kan olduğu müddetçe, bedenin dışında bile görevini yapmaya devam edebilir.

Kalp, her dakika ortalama 70 kere atarak, vücuttaki kanın bir gün içinde 1000 tam devir yapmasını sağlar. Bunun anlamı, tüm kanın, vücuttaki her hücreyi 1000 kere ziyaret etmesi, gerekli besinleri onlara iletmesi, oksijeni verip karbondioksiti alması, hasarları tamir etmesi, aksaklıkları gidermesi ve artıkları toplamasıdır. Vücuttaki her hücre, kalbin bu yorulmak bilmez gayreti sayesinde günde 1000 defa teftişten geçirilir. Bu şekilde kalp günde 8 bin litre kan pompalar.85 Uykuda bile yetişkin bir insanın kalbi, saatte yaklaşık 340 lt. kan pompalamaktadır. Bu hızla toplam yedi dakika içinde bir arabanın benzin deposunu rahatlıkla doldurmak mümkündür.86

Kalp; su, yağ ve proteinin biraraya gelmesiyle oluşan, yumruk büyüklüğünde bir et parçasıdır. Bu et parçası, dünyadaki tüm uzmanların biraraya gelerek bilgisayarlar ile meydana getirecekleri en teknolojik pompadan bile daha mükemmel ve kusursuz bir sisteme sahiptir. Bu benzersiz et parçası, kanı 3 metre kadar yukarı fırlatabilecek muazzam bir güce sahiptir.87

Kalbin bir başka mucizevi özelliği ise, vücudun gereksinim duyduğu oranda kan pompalayabilmesi, vücudun ihtiyacını tespit edebilmesidir. Kalp, dinlenme halindeki bir kişide dakikada yalnızca 4-6 litre kan pompalar. Bu miktar o anda bu kişi için yeterlidir, çünkü vücuttaki hücrelerin bu aşamada fazla miktarda oksijene ihtiyaçları yoktur. Ancak egzersiz yapan bir kişide oksijen ihtiyacı artar, hücrelere oksijenin daha hızlı biçimde iletilmesi gerekir. Kalp hemen bu ihtiyacı tespit eder ve daha hızlı atmaya başlar. Egzersiz sırasında kalbin dakikada pompaladığı kan miktarı dört ila yedi kat kadar artmıştır.88

Şimdi kalbin bahsettiğimiz bu belli başlı özelliklerinin mükemmelliğini görmek için bir karşılaştırma yapalım. Bir su tesisatı kurduğunuzu düşünün, bu tesisat saniyede en az bir, dakikada ise ortalama 65-70 kere su pompalayacak olsun. Bu pompa ile her saniye "yüz trilyon" kişinin evine, aynı tazyikle su gitmesi gereksin. Aynı zamanda tesisatın, hangi evin ne kadar suya ihtiyacı olduğunu da tespit etmesi, ihtiyaç duyulan eve daha fazla miktarda su göndermesi gereksin. Kurulan bu sistemin, en az 70 sene boyunca, en küçük bir arıza göstermemesi, paslanıp çürümemesi, evlere ulaşan hatların tek bir tanesinin bile devreden çıkmaması ise önemli ayrıntılardan birkaçı olsun.

Böyle bir sistem nasıl meydana getirilebilir? Bu, pek çok yönden imkansızdır. Aynı tazyik ile aynı anda yüz trilyon evin ihtiyacını karşılamanız zordur. Bu kadar büyük bir hızla ve değişmeyen bir ritimle hareket eden bir makinenin ise, 10-15 seneden fazla dayanması söz konusu olamaz. Bu aşamaya gelene kadar bile, makinenin mutlaka defalarca bakımdan geçirilmesi ve meydana gelen aksaklıkların giderilmesi gerekmektedir. Böyle bir mekanizmanın hatasız olarak uzun yıllar işlemesi imkansızdır. Ayrıca bahsettiğimiz sıradan bir cihazdır. Bu cihazın, evlerdeki ihtiyaçları tespit edip, durum değerlendirmesi yapıp ihtiyaç olan yerlere fazla miktarda su gönderdiğini iddia etmek mantıkla uyuşmayacaktır.

Bütün bunların yanı sıra, kurduğunuz bu tesisatın bir insan aklının denetiminde olduğunu da hatırlatmak gerekir. Her aşaması sizin veya sizin gibi akıllı varlıkların kontrolündedir. Tesisatı siz kurmuş, boruları siz döşemiş, bakımını siz yapmışsınızdır. Böyle bir mekanizmanın geçen binlerce yıl içinde, demir ve çimentonun biraraya gelerek kendi kendine oluştuğunu, tesadüfen oluşmuş bir miktar suyu aniden ritmik bir şekilde pompalamaya başladığını daha sonra da tam yüz trilyon eve ulaşacak bir boru sisteminin kendi kendine döşendiğini elbette iddia edemezsiniz. Buna çevrenizdeki tek bir kişi bile inanmayacaktır. Sistemin akıllı bir varlık tarafından meydana getirildiği açıktır.

Ancak evrimciler, bu yapay sistemle kıyas bile olmayacak mükemmellikteki kalp-dolaşım sisteminin kör tesadüfler sayesinde meydana geldiğini iddia edebilmektedirler. Henüz anne karnında atmaya başlayan bu muazzam pompanın kontrolsüz ve rastgele olaylar sonucunda hareketlenip insanı yaşattığını öne sürerler. Bu benzersiz eserin sahibi olan Yüce Kudret'in açık varlığını görmezden gelirler. Ama bu mucizevi organ, birazdan daha detaylı inceleyeceğimiz her özelliğinde, Allah'ın üstün aklını ve gücünü insanlara tanıtmaktadır. Ayetlerde şöyle buyrulur:

İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor. Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.' Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı. (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir? (Kıyamet Suresi, 36-40)