Kalbin Çalışma Mekanizması

 

Kalbin oldukça sistemli bir mekanizması vardır. Bu mekanizmada meydana gelen tek bir aksaklık o insanın hayatını sona erdirebilir. Kalbin sahip olduğu mekanizmalardan en önemlisi sağ ve sol tarafında bulunan pompalardır. Kalbin her iki tarafında da kulakçık ve karıncıklar bulunmaktadır. Küçük pompa her iki tarafta da kulakçıklardır, büyük pompaları ise karıncıklar oluşturur. Kalbin sol tarafı temiz kan ile ilgilenir. Gelen temiz kanı organ ve dokulara ulaştırmak, kalbin sol tarafında bulunan sol kulakçık ve sol karıncığa düşer. Kalbin sağ tarafı ise kirli kan ile ilgilenir. Sağ karıncık ve sağ kulakçık kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlere ulaştırmak için görev başındadır.

Temiz kan kalbe ulaştığında önce üst taraftaki küçük pompaya, yani sol kulakçığa dolar. Buradan alt tarafta bulunan büyük pompaya yani sol karıncığa iletilir. Kirli kan da, yine aynı şekilde sağ kulakçıktan sağ karıncığa iletilir. Kalpteki her kulakçık birbirlerinden farklı görünseler de aslında yaptıkları iş aynıdır. Her biri belirli bir hedefe doğru kanı iletmekle görevlidir.

Mekanizmanın sistemli çalışması, bahsettiğimiz bu sıralı işlem nedeniyle çok önemlidir. Herşeyin sıra ile yapılması gerekmektedir. Eğer bu düzen bozulursa, kalp vücuda ya hiç kan pompalayamayacak ya da kalbe aşırı kan yüklenmesi olacaktır. Bu sıralamanın doğru yapılabilmesi için kulakçık ve karıncıklar arasında kapaklar vardır. Bu kapaklar kanın akış yönüne doğru tek taraflı olarak açılırlar. Kulakçıklar kasıldığında bu kapaklar açılır ve kan büyük pompanın yani karıncıkların içine dolar. Bu işlem gerçekleştikten sonra, kanın geldiği yere geri dönmemesi için kapaklar tekrar kapanır.

Bu kapaklar, kalbin karıncıklarında da vardır. Karıncıklar kasıldığında bu kapaklar açılır ve kanın vücuda doğru akması sağlanır. Pompalama işlemi durduğunda ise kapaklar kapanır ve pompalanan kanın kalbe geri dönmesi engellenir. Bizim "kalp atışı" olarak algıladığımız ses ise, sanıldığı gibi kalbin kasılıp gevşemesi sonucunda çıkan ses değildir. Kalp atışını dinlerken, aslında bu dört kapakçığın şiddetle açılıp kapanma seslerini duyarız.

Bu kusursuz sistemin sahip olduğu üstün komplekslik bir yana, evrimciler açısından böylesine ritmik bir düzen ile kapakların açılıp kapanması bile tek başına büyük bir sorundur. Çünkü hiçbir canlının böylesine ritmik bir düzeni elde edinceye kadar bekleyecek zamanı yoktur. Meydana gelen en küçük aksaklık canlının bedeninde ağır hasarlara sebep olabilecektir. Kapakların açılma ve kapanma düzeninin, her canlıda henüz bir cenin halindeyken bile muntazam işlemesi gerekmektedir. Böyle seri bir hareketin tesadüfen meydana gelen mutasyonlarla oluşması ve bunun hiçbir aksama göstermeden tüm canlılarda tesadüfen kusursuz işlemesi ise mantıklı hiçbir insanın kabul edemeyeceği büyük bir aldatmacadır.