Örnek Bir Karargah

 

Önceki sayfalarda verdiğimiz ordu örneğini biraz genişletelim. Şaşırtıcı derecede büyük ama aynı zamanda tam bir düzenin hakim olduğu bir karargaha geldiğinizi düşünün. İçeri girmeniz imkansız gibi görünüyor, çünkü kapılardaki güvenlik görevlileri tanımadıkları hiç kimseyi içeri almıyorlar. Bina çok sıkı denetlenen bir güvenlik sistemiyle korunuyor.

Ama bir şekilde içeri girdiğinizi farzedin. İçeride çok sistemli ve dinamik bir faaliyet dikkatinizi çekecek; çünkü binlerce asker çok düzenli bir şekilde işlerini yapıyorlar. Bu düzenin sırrını araştırdığınızda, binanın, içindekilerin çalışmasına son derece uygun şekilde dizayn edildiğini farkediyorsunuz. Her iş için özel bölümler var ve bu bölümler, askerlerin çalışmasına en uygun şekilde tasarlanmış. Örneğin bina yerin altına doğru katlar halinde iniyor ama güneş enerjisine ihtiyaç duyan bölüm, güneşi en geniş açıyla alabileceği yere yerleştirilmiş. Ayrıca sürekli bağlantı içinde olması gereken bölümler de ulaşımın en kolay olacağı şekilde, birbirlerine çok yakın olarak inşa edilmiş. Fazla maddelerin yığıldığı depolar, binanın yan tarafında ayrı bir bölüm olarak dizayn edilmiş. İhtiyaçların saklandığı ambarlar ise rahat ulaşılabilecek yerlerde. Tam binanın ortasında da, gerektiğinde herkesin toplanabileceği geniş bir salon var.

Karargahın  özellikleri bunlarla bitmiyor. Bina, büyüklüğüne rağmen eşit bir şekilde ısınıyor. Çok gelişmiş bir merkezi ısıtma sistemi sayesinde, sıcaklık gün boyunca olması gerektiği derecede sabit kalabiliyor. Bunun bir nedeni de, binada her türlü hava koşuluna karşı geliştirilmiş, son derece etkili bir dış yalıtım uygulanması.

Bu tarz bir karargahın nasıl ve kimler tarafından dizayn edildiği sorulsa, herkes üstün teknoloji ve profesyonel bir ekip çalışması ile olduğunu söyler. Çünkü böyle bir karargah, ancak belirli bir eğitim, kültür, akıl ve zeka düzeyine sahip kişiler tarafından yapılmış olabilir.

Oysa bahsettiğimiz bu karargah aslında bir karınca yuvasıdır. (bkz. s.27)

Bu tip bir karargah meydana getirebilmek için gerekli bilgiyi edinmek, insan ömrünün uzunca bir bölümünü kapsar. Oysa yumurtadan çıkan bir karınca görevini o anda bilmekte ve hiç vakit kaybetmeden uygulamaya geçirmektedir. Bu durum, karıncaların bu bilgilere henüz dünyaya gelmeden sahip olduklarını gösterir. Daha doğrusu tüm bu bilgiler, yaratılmalarıyla beraber, kendilerini yaratan Yüce Allah tarafından karıncalara ilham edilmektedir.