Pusula Görevi Gören Karıncalar

 

Yiyecek arayan karıncalar, açıklanması çok zor bir faaliyeti gerçekleştirirler. Yiyecek kaynağına kıvrımlı, büklümlü bir yoldan giderler, ancak yuvalarına kestirme ve düz bir yoldan geri dönerler. Peki sadece bir kaç santimetre ötelerini görebilecek durumda olan karıncalar, nasıl olup da böylesine düz bir yol oluşturabilmektedirler?

Richard Feynman adlı bir araştırmacı bu soruya yanıt bulabilmek için bir banyo tüpünün dibine şeker yerleştirdi ve bir karıncanın gelip bunu bulması için bekledi. Bir kaşif karınca bu şekeri bulup yuvasına ziyafet haberini vermek için döndüğünde, Feynman renkli bir kalemle karıncanın izlediği zigzaglı yolu takip etti. Daha sonra bu izleri takip eden her karıncanın geçtiği yeri de işaretledi. İlginç bir sonuca vardı: Karıncalar izleri takip ederek ilerlememişlerdi. Bundan daha iyisini yaparak izleri düz bir çizgi haline getirmişler ve bu düz çizginin üzerinde yürümüşlerdi.

Daha sonra bir bilgisayar bilimcisi Alfred Bruckstein, Feynman’dan esinlenerek, karıncaların zigzaglı bir yolu düz bir yola matematiksel olarak nasıl dönüştürdüklerini inceledi. Vardığı sonuç aynıydı: Belli sayıdaki karıncadan sonra, yolun uzunluğu en minimum değerine ulaşmakta, iki nokta arasında olabilecek en kısa mesafeye yani düz bir çizgiye dönüşmekteydi. Karınca biyologların kısa bir süredir gözlemledikleri bu durum, matematiksel olarak da ispatlandı.86

Yukarıda anlatılan, elbette büyük ustalık isteyen bir iştir. Çünkü bir insan, kendi boyutuna uyarlanmış böyle bir uzaklık için mutlaka pusula, saat ve hatta kimi zaman çok daha karmaşık aletler kullanmalı ve mükemmel bir matematik bilgisine sahip olmalıdır. Tek başına keşfe çıkan bir karıncanın ise rehberi güneş, pusulası da dalların ve diğer işaretlerin konumudur. Daha sonra bunların şekillerini karıncalar hatırlarlar ve bu sayede de yuvalarına giden en kısa yolu hiç tanımadıkları halde bulabilirler.

Bunu söylemesi kolaydır belki, ama açıklaması çok zordur! Bir beyne sahip olmayan, düşünme ve muhakeme yeteneğinden yoksun bu küçücük canlılar nasıl olup da böyle bir hesap yapabilmektedirler?...

Bir insanın tanımadığı bir ormana bırakıldığını düşünün. Gitmesi gereken yönü biliyor dahi olsa, yolunu bulmakta epey zorlanacaktır ve hatta büyük ihtimalle de kaybolacaktır. Bu arada etrafını dikkatle izleyerek hangi yöne gitmesinin daha uygun olacağını uzun uzun düşünmesi gerekecektir. Karıncalar ise, yol bulma konusunda adeta kodlanmış gibidirler. Sabah besin bulmak için izledikleri yolu, akşam her türlü şart değişmiş olsa bile rahatlıkla bulup izleyerek evlerine dönebilmektedirler.