DAĞLARIN GÖREVİ

 

Kuran'da dağların önemli bir jeolojik işlevine dikkat çekilmektedir:

"Yeryüzünde, onları sarsmasın diye, sabit dağlar yarattık..." (Enbiya Suresi, 31)

Dikkat edilirse ayette, dağların yeryüzündeki sarsıntıları önleyici bir özelliğinin olduğu haber verilmektedir.

Kuran'ın indirildiği dönemde hiçbir insan tarafından bilinmeyen bu gerçek, günümüzde modern jeolojinin bulguları sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu bulgulara göre, dağlar, yeryüzü kabuğunu oluşturan çok büyük tabakaların hareketleri ve çarpışmaları sonucunda meydana gelir.

İki tabaka çarpıştığı zaman daha dayanıklı olanı ötekinin altına girer. Üstte kalan tabaka kıvrılarak yükselir ve dağları meydana getirir. Altta kalan tabaka ise yer altında ilerleyerek aşağıya doğru derin bir uzantı meydana getirir. Yani dağların yeryüzünde gördüğümüz kütleleri kadar, yer altına doğru ilerleyen derin bir uzantıları daha vardır. Bilimsel bir kaynakta dağların bu yapısı şöyle tarif edilir:

"Kıtaların daha kalın olduğu dağlık bölgelerde yer kabuğu mantoya derinlemesine saplanır."4

Bir ayette, dağların bu işlevine, "kazık" benzetmesi yapılarak şöyle işaret edilir:

"Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı?

Dağları da birer kazık?„ (Nebe Suresi, 6-7)

Bu özellikleri sayesinde dağlar, yeryüzü tabakalarının birleşim noktalarında yer üstüne ve yer altına doğru uzanarak bu tabakaları birbirine perçinler. Bu şekilde, yer kabuğunu sabitleyerek mağma tabakası üzerinde ya da kendi tabakaları arasında kaymasını engeller. Kısacası dağları, tahtaları birarada tutan çivilere benzetebiliriz.

Dağların bu sabitleyici özelliği bilimsel literatürde "izostasi" terimiyle tanımlanır. İzostasi'nin kelime anlamı şöyledir:

"İzostasi: ... Jeolojide, dağların Dünya yüzeyinin altında oluşturdukları yer çekimsel kuvvet sayesinde yer kabuğunun genel dengesinin sağlanması."5

Görüldüğü gibi, modern jeolojik ve sismik araştırmalar sonucunda keşfedilen dağların çok hayati bir işlevi, yüzyıllar önce indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de Allah'ın yaratmasındaki üstün hikmete bir örnek olarak verilmiştir. Bir başka ayette şöyle buyrulur:

"... Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı...„ (Lokman Suresi, 10)