B Hücrelerinin Görevi Nedir?

 

Önceki bölümlerde, lenfositlerin içlerine düşmanla savaşabilecek zehirin monte edildiği belirtilmişti. Bu zehiri (antikoru), oluşturma ve onu gereken yere taşıma görevi, B hücrelerine verilmiştir. Ancak bu zehirle neyi yok edecekleri konusunda programlanmamışlardır. Onlar sadece silahı üretip taşımakla yükümlüdürler. Taşırken de son derece dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü, hiçbir hücreye, ona değecek kadar yaklaşmamalıdırlar. Aksi takdirde istenmeyen bir tanesine zarar verebilirler.

Örneğin, bir insandan hiç tanımadığı, bilmediği bir maddeyi taşıması istense... Kişi bu maddeyi, kalabalık bir caddede taşırken acaba kaç insanın zarar görmesine sebep olur? İlk seferinde tesadüfen kimseye değmeden gideceği yere ulaştığını varsayalım. Aynı işlemi yüzlerce (B hücrelerinin bu işlemi insan ömrü boyunca yaptığını gözönüne alırsak) hatta binlerce kez yapması gerekse, her seferinde ilki kadar şanslı olamayacağı açıktır.

Ancak B hücreleri kendilerine Allah tarafından verilmiş bir sistem sayesinde her seferinde düşman hücreyi bulurlar.

B hücreleri, sürekli mikrop arayan birer nöbetçi gibidirler. Herhangi bir istilacıyla karşılaştıklarında da, hızla bölünerek antikor üretmeye başlarlar. Bu antikorlar, B hücresi reseptörleri gibi mikroplara bağlanırlar. Antikorlar tarafından yabancı damgası vurulan düşman hücreler, fagositler ve T hücrelerinin amansız mücadeleleri sonucunda vücuttan uzaklaştırılır. Yani B hücreleri, ürettikleri milyonlarca antikor sayesinde düşmanı etkisiz hale getirirken, onu öldürücü hücreler için işaretlemiş olurlar. Burada en az yabancı hücrelerin etkisiz hale getirilmesi ve işaretlenmesi kadar önemli bir olay daha vardır. O da sınırlı sayıdaki genlerle nasıl bu kadar çok antikor üretilebildiğidir.

"Antikorlar" adlı bölümde de çok detaylı olarak anlatıldığı gibi antikorların yapılabilmesi için B hücreleri, insan vücudundaki genleri kullanırlar. Fakat insan vücudundaki gen sayısı, üretilen antikorların sayısından daha azdır. Ancak bu durum hücreler açısından hiçbir problem oluşturmaz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen saatte 10 milyondan fazla antikor üretmeyi başarabilirler.10 B hücreleri mevcut genlerle kombinasyonlara girerek söz konusu üretimi gerçekleştirirler. Bir hücrenin, söz konusu kombinasyonları akletmesine imkan yoktur. Bu kombinasyonları yapma yeteneği Allah'ın dilemesiyle bu şuursuz hücrelere verilmiştir. Çünkü; "... O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117)

Allah'ın dışında göklerde ve yerde başka hiçbir varlığın gücü, trilyonlarca hücrenin yalnızca bir tek özelliğini dahi düzenlemeye yetmez. Vücuda giren her düşman için -bir saat gibi kısa sürede- ayrı özelliklere sahip milyonlarca antikoru, matematiksel işlemler yaparak üretebilmek, ancak Allah'ın dilemesiyle mümkün olmaktadır.