Termitlerin Fedakarlıkları Evrim Teorisini Yalanlar

 

Termitlerde görülen bu gibi fedakarlık örnekleri Charles Darwin'in "sadece güçlü olan yaşar" iddiasını açıkça yalanlamaktadır. "Güçlü olan yaşar, zayıf olan elenir" cümlesiyle ifade edilen doğal seleksiyon iddiası, evrim teorisinin temel varsayımlarından biridir. Darwin'in ortaya attığı bu mekanizmanın temeli, güçlü yapıda olan canlıların hayatlarını sürdürdükleri ve nesillerini devam ettirebildikleri, diğerlerinin ise yok oldukları savına dayalıdır. Bu iddiaya göre doğa, canlıların yaşam için birbirleriyle kıyasıya mücadele ettikleri, zayıfların da güçlüler tarafından yok edildiği bir yerdir. Doğal seleksiyon mekanizması, canlıların sadece kendi yiyeceğini, kendi barınmasını ve güvenliğini düşünmesini öngörür.

Ancak diğer canlılar bir yana, yalnızca termitlerde görülen fedakarlık örnekleri dahi bu iddiayı açıkça yalanlamaktadır. Eğer evrimcilerin bu iddiası doğru olsaydı doğadaki canlılar arasında sadece savaş olması ve fedakarlık, özveri, işbirliği gibi kavramların yaşanmaması gerekirdi. Ancak termitlerde de görüldüğü gibi doğada sadece savaş yoktur hatta tam tersine kolonisindeki diğer bireyler için ölümü göze alacak kadar fedakar bir yapı vardır.

Doğadaki pek çok canlı, kendi hayatını tehlikeye atacak şekilde, sürüsündeki diğer canlılar için fedakarlık yapmakta hatta kimi zaman kendi türünden olmayan canlılar için dahi özverili davranışlar sergilemektedir.

Ünlü bir evrimci olan John Maynard Smith, canlılardaki fedakar davranışlar karşısında evrimcilerin içinde bulundukları çelişkili durumu şöyle özetlemektedir:

Eğer doğal seleksiyon, bireyin yaşama şansını ve çoğalmasını garanti eden özelliklerinin seçilimi ise kendini feda eden davranışları nasıl açıklayacağız?22 

Bir örnek de Türkiye'deki evrimcilerden verelim. Ülkemizin önde gelen evrim savunucularından Prof. Dr. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık adlı kitabında, canlılardaki davranışların doğal seleksiyon ile açıklanamayacağını, anne hayvanların yavrularına olan sevgilerini örnek vererek şöyle itiraf etmektedir:

Annenin yavru sevgisini, hiçbir ruhsal öğe içermeyen "kör" bir düzenekle (doğal seleksiyon) açıklamaya olanak var mıdır? Biyologların (bu arada Darwinciler'in) bu tür sorulara doyurucu yanıt verdiklerini söylemek güçtür, kuşkusuz.23 

Evrim teorisinin, canlılardaki fedakar davranışlar karşısında içinde bulunduğu durum, çok açık bir gerçeği göstermektedir. Bir akla ve bilince sahip olmayan canlıların şefkat, merhamet gibi duygulara, fedakarlık, koruma içgüdüsü gibi özverili davranışlara sahip olmalarının tek bir açıklaması vardır. Canlılara bu özellikleri veren Allah'tır. Allah Kuran'da bazı canlılardan örnekler vermekte, bu canlıların Kendi ilhamı ile hareket ettiklerini bildirmektedir. Kuşlar, kelebekler, karıncalar, kaplanlar, filler, balinalar, zürafalar kısacası doğadaki bütün canlılar Allah'ın ilhamı ile hareket ederler. Evrendeki canlı cansız her varlık Allah'ın dilemesiyle vardır. Çevremizde gördüğümüz herşey bize Allah'ın sonsuz gücünü, ilmini, yaratmada hiçbir ortağının olmadığını kanıtlar. Bu, aklını kullanabilen her insan için çok açık olan bir gerçektir. Allah ayetinde bu gerçeğe şöyle dikkat çekmiştir:

Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan herşeyin de Rabbidir... (Şuara Suresi, 28)