Termit Türlerine Göre Yuvaların Özellikleri

 

Termitlerin yuvaları dış görünüş olarak da bulundukları yerin iklimine uygun bir yapıya sahiptir. Örneğin tropik yağmur ormanlarında yaşayan bazı termit türlerinin yuvalarının tepelerinde çatılar hatta çatıların altında sallanan dam saçakları vardır. Mantara benzeyen bu yuvalardaki saçakların ana görevi, yuvayı şiddetli yağmurlardan korumaktır. Bu, tropikal bölge termitlerine özgü bir yuva şekildir. Kurak bölgelerde yaşayan termitlerin hiçbiri bu teknikle yuva inşa etmez.

Afrika'daki termitlerin hiçbiri böyle büyük tepecik biçiminde yuvalar yapmaz. Bazıları ağaç gövdelerine zarif yuvalar yapar, sonra bunları sağanak yağmurlardan korumak için üzerini kubbeyle örterler. Yeraltı yuvaları da karmaşık yapıda olabilir. Örneğin Kongo'da yaşayan Apicotermes gurgulifex türü, yerin 50 cm. altında dev bir çam kozalağına benzeyen bir yuva yapar. İçerisi, aralarında 1 mm. kalınlığında duvarlar bulunan kat kat galerilerin  içiçe olduğu karmaşık bir şekilden oluşur. Bu katlar birbirlerine rampalarla bağlıdır. Yuva, yabancı işgalci böceklere karşı yetişkin, kısır, büyük başlı, çeneli asker termitler tarafından korunur.

Yuvanın dışında, galerilere açılan çok sayıda ince kanal vardır. Termitlerin geçemeyeceği kadar dar olan bu kanallar, Macrotermes türünün bacalarındaki kanallar gibi gaz değişim sistemi işlevini görür. Kanallar, yağmurun yuvaya girmesini önleyen ince çatılarla korunur. Termitler yuvaya girip çıkarken tepedeki tüneli kullanır.

Kuzey Avustralya bozkırlarının sürekli güneş altında olan kuru topraklarında ise "pusula termitler" (Omitermes meridionalis) adı verilen bir tür yaşar. Pusula termitler, 5 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğinde iki tarafından sıkıştırılmış kama şeklinde yuvalar yapar. Bu yuvaların yerleşimi kuzey-güney yönündedir. Yuvaların düz kenarları ise doğu ve batıya bakar.49 Bu, son derece özel bir mimaridir. Termitlerin neden böyle bir yuva yaptıkları, arazinin genel yapısı incelendiğinde daha net ortaya çıkar. Bozkırlarda genellikle ağaç bulunmaz. Dolayısıyla gölge sağlayacak bir yer de yoktur. Eğer bu özel mimari olmasıydı termitler yuvalarında bütün gün güneş ışınlarına maruz kalacaklar, bu da ışıktan ve sıcaktan rahatsız olan termitler için zorluk olacaktı. Ancak yuvanın bu mimari özelliği sorunu ortadan kaldırmıştır.

Bıçak kalınlığındaki termit tepecikleri öğle vakti dik gelen güneş ışınlarına çok az maruz kalırken diğer iki geniş cephesi de gündüz ve akşam ışınlarını yakalar. Dolayısıyla yuvanın bir bölümü sıcak olurken diğeri daha soğuk olur. Termitler özellikle soğuk havalarda, gündüzleri yuvalarının doğuya bakan kısımlarında, akşamları ise batı tarafına bakan kısımlarında toplanır.50 

Bu yörelerde kaybolan kişiler termit yuvalarının yönüne bakarak rahatlıkla yollarını bulabilirler. Tabi bu durumda kör termitlerin hiçbir yol gösterici alet olmadan, pusula kullanmadan yönlerini nasıl buldukları sorusunun da cevaplanması gerekir. Düşünme ve muhakeme yeteneğine sahip olmayan bu küçücük canlılar nasıl olur da böyle bir hesabı yapabilirler?

Kör termitler; mimari plan yapma, yuvanın yönüne göre güneşin etkisinin değişeceğini hesaplayabilme, sonra bunlara uygun yuva inşa etme ve bu yuvayı da dilediği şekilde kullanma gibi özelliklere sahiptir. Bunların tümü bilinç gerektiren, akıl ve muhakeme yeteneğinin varlığına işaret eden davranışlardır. Hatta termitler insanların bile yapamadıkları birşeyi yapmakta; hiçbir yardım almadan yönlerini doğru belirleyebilmektedirler. Bu durumda termitlerdeki bu aklın kaynağının araştırılması gerekir ki bu aklın termitlere ait olmadığı ve kör tesadüfler sonucunda ortaya çıkamayacağı çok açıktır.

Termitler de dünyadaki tüm canlılar gibi Allah tarafından yaratılmıştır. Allah, insanların düşünüp ibret alması için böyle örnekler gösterir. Akıl sahibi her insanın yapması gereken, düşünmek ve vicdanının sesini dinleyerek gördüğü her güzellikte Allah'a yönelmektir. Çünkü Allah bağışlayandır, sonsuz adalet sahibi olandır.

Rabbiniz sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisine) yönelip döneni bağışlayıcıdır. (İsra Suresi, 25)