Her İşin Üstesinden Gelen Marifetli Ellerimiz

 

Kitabın sayfalarını çevirmek, arabanın kapısını açmak, el yıkamak… Bunlar ellerimizi kullanarak, hiç zorlanmadan ve çok sık yaptığımız işlerdir. Elimizi bunlara benzer, birbirinden farklı yüzlerce işte kullanabiliriz.

Elimiz o kadar güçlüdür ki yumruk sıkılmamış haldeyken bile bir nesnenin üzerine elimizle 45 kg ağırlığında bir güç uygulayabiliriz. Bu kadar büyük bir kuvvetin yanı sıra elimizi istediğimiz zamanlarda çok ince ve hassas işlerde de kullanabiliriz. Mesela iğne deliğinden iplik geçirmek gibi. Bu işlerin birinde çok fazla kuvvet gerekirken, diğerinde ise ince bir ayar gerekmektedir. Ancak biz bunları yaparken aslında elimizin ne kadar önemli bir işi başardığını fark etmeyiz bile. Yani hiçbir zaman "şimdi masanın üzerinden bir kağıt alacağım en iyisi 500 gramlık bir güç uygulayayım" veya "şimdi topu atacağım 5 kiloluk bir güç uygulayayım" diye düşünmeyiz. Tüm bunları otomatik olarak hiçbir şey düşünmeden yaparız. Çünkü Allah bizi kusursuz bir şekilde yaratmıştır. Elimizdeki bu eşsiz kabiliyet Allah'ın benzersiz yaratmasıyla var olmuştur.

Bilim adamlarının en büyük çabalarından birinin insan elinin benzeri yapay bir el üretmek olduğunu biliyor muydunuz? Yapılan robot eller; güç açısından insan eline eşdeğerdirler ancak bizim elimizde var olan dokunma hassasiyetine ve değişik işleri aynı anda yapabilme kabiliyetine sahip değildirler.

Zaten birçok bilim adamı da, insan elinin tüm fonksiyonlarına sahip robot bir elin yapılamayacağını düşünmektedir. "Karlsruhe Eli" olarak adlandırılan robot eli yapan mühendis Hans J. Schneebeli bu konuda şunları söylüyor:

Robot eller üzerinde ne kadar çok çalışırsam, insanların sahip oldukları ellere de o kadar çok hayran oluyorum. İnsan elinin yaptığı işin bir kısmına bile ulaşabilmemiz için daha çok zamanın geçmesi gerekir.

Günümüz teknolojisi ile bir benzeri yapılamayan ellerimizi Allah, özel olarak tasarlamıştır. Ellerimiz Allah'ın yaratma sanatındaki kusursuzluğu bize gösterir.

Allah'tan başka bir yaratıcı yoktur. Allah bir ayette Kendisinden başka ilah olmadığını bildirerek, bu gerçeği görmeyen insanlara şöyle seslenmektedir:

 

De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır." (Rad Suresi, 16)