Algler

 

Algler, denizden tatlı suya, çöl kumlarından kaynar yer altı kaynaklarına, hatta kar ve buz altına kadar her ortamda bulunan, fotosentez yapabilen organizmalardır. Tek hücreli formlardan 60 metreye kadar büyüyen dev kelp yosununa kadar değişen şekillere sahiptirler. Karmaşık yapılarının yanı sıra çeşitli üreme şekilleri ve diğer bitkilerle kurdukları ortak yaşam şekilleriyle bütün dünyaya yayılan algler, yaptıkları büyük miktardaki fotosentezle atmosferdeki oksijenin büyük bir kısmını sağlarlar.

Evrimci bakış açısına göre tek hücreli canlılar, çok hücreli canlılardan daha ilkeldirler. Bu ise onlara göre çok hücrelilerin tek hücrelilerden evrimleştiklerinin sözde kanıtıdır. Ancak diğer evrimci senaryolar gibi bu görüşün de bilimsel bir dayanağı yoktur. Bilakis tek hücrelilerin bazı formları son derece kompleks bir hücre yapısı sergilerler. İşte fotosentez yapan algler bu kompleks hücre yapısına sahip ve atmosferdeki  oksijenin büyük bir kısmını sağlayan canlılardır. Tek hücreli alglerin kompleks hücre yapılarının yanı sıra, sahip oldukları şekiller, doğadaki en zarif geometrik desenleri sergilemektedir. Çıplak gözle görülemeyen bu canlılar ortalama 0,5 mikrometre (1 mikrometre, metrenin milyonda biridir) çapındadırlar.86 

Bu küçük boyutlarına rağmen yeryüzünde inanılmayacak kadar çok sayıda bulunurlar. Okyanuslardaki canlı organizmaların %90'ını oluştururlar. Diğer fotosentez yapan canlılarla (plankton) beraber yılda yaklaşık 130 milyon ton organik karbon üreterek dünyadaki besin zincirinin de temelini oluştururlar.87 Bu canlıların her biri dünyaya besin ve oksijen sağlamak için çalışan mikro makinelerdir.

Elektron mikroskobuyla elde edilen resimlerde, bu canlıların etkileyici güzellikleri, her türlü geometrik şekil kullanılarak elde edilmiş mükemmel simetrileri hepsinin tek tek üstün bir Yaratıcının eseri olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı hücreye sahip 10.000 farklı türdeki bu canlıların birbirine hiç benzemeyen şekillere sahip olmaları, bu şekillerin sadece estetik amaçlı olması, hücrenin bu şekilleri oluşturmak için selüloz gibi karmaşık liflerden oluşmuş silisli bir yapıya şekil vermesi, olayları tesadüfle açıklamaya çalışan çevreleri çaresiz bırakmaktadır.88 Ayrıca evrimcilerin ilkel ve basit canlılar olarak nitelendirdikleri bu canlıların, hücre duvarlarını oluşturmak için kullandıkları yapılar incelendiğinde onların hiç de basit ve ilkel olmadıklarını görürüz. Dokuların üretimi için kullanılan organik poliamin, karmaşık bir kimyasal maddedir ve birçok canlı tarafından kullanılmaktadır. Ve bu canlılar hücre duvarlarını inşa ederken doğadaki en uzun organik poliamin zincirlerini kullanırlar.

Evrimcilerin ilkel olarak nitelendirdikleri bu tek hücrelilerin kompleks yapıları bununla da sınırlı değildir. Bu canlılar fotosentez yapan karmaşık klorofil pigmentlerinin yanı sıra, altın sarısı bir renk veren sarı "xantofil pigmenti"ne de sahiptirler. Balıklardaki D vitaminin en büyük kaynağı olan bu tek hücreli canlılar belirli bir amaç için tasarlanmış kompleks yapılara sahiptirler.89 Tesadüflerle ortaya çıkması mümkün olmayan özel yaratılmış bir sistemin parçasıdırlar.