Hormonların Paketlenmesi

 

Bir otomobil fabrikasında üretilen aracın farklı parçaları -şase, kaporta, camlar, motor, koltuklar- farklı imalathanelerde üretilip daha sonra biraraya getirilirler. Bazı hormonların üretimlerinde de aynı planlama söz konusudur.

DNA'daki bilgiler doğrultusunda ribozomlarda üretilen farklı parçalar endoplazmik retikulum bölgesinde biraraya getirilirler. Daha sonra bu parça bir fabrikada olduğu gibi farklı bir bölgeye -golgi cisimciğine- iletilir ve burada hormon son ve kullanılabilir haline getirilir.

Hormon, mükemmel haliyle üretilmiştir ancak bu yeterli değildir. Hormonun üç boyutlu mükemmel yapısını kan yoluyla yapacağı uzun yolculuk boyunca koruyabilmesi gerekir. Aksi takdirde hormon yolda bozulur ve hedef hücreleri etkileyemez hale gelir. Ancak bu tehlikeye karşı da gerekli tedbir alınmıştır. Golgi cisimciğine getirilen hormon molekülü burada ince bir zardan oluşan özel bir paketle kaplanır. Artık hormon molekülü yapacağı uzun yolculuğa hazırdır.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Üretimi yapan hücreler hormonları kendileri kullanmayıp dış ortama gönderirler. Bunlar, hücrenin tanımadığı ve hiçbir zaman bilemeyeceği kadar uzaktaki bambaşka hücreler tarafından kullanılırlar. Mesafe o kadar uzaktır ki, hücrenin boyutu düşünüldüğünde ürettiği maddenin aldığı yol, bizim boyutumuzda binlerce kilometre ile ifade edilebilir. Hücre büyük bir özen ve zahmetle ürettiği maddelerin nerede ve nasıl kullanıldığını bilmez. Ama bu bilinmeyen amaç uğruna, ne işe yaradığını bilmediği karmaşık ürünleri bütün hayatı boyunca üretmeyi sürdürür.

Örneğin beynin hemen altında bulunan hipofiz bezindeki hücrelerin ürettikleri özel bir hormon, böbrek faaliyetlerini düzenler. Hipofizdeki bir hücre, böbreğin nasıl birşey olduğunu, nerede bulunduğunu, ne gibi işlemler yaptığını bilemez. Peki hiç bilmediği ve hayatı boyunca da bilemeyeceği bir organ olan böbreğin yapısına tam uygun özelliklerde bir maddeyi nasıl üretebilir? Nasıl olup da böbreğin yapısına bu kadar hakim olabilir? Bu sorunun tek cevabı, bütün bu kusursuzluğun hücrelerin iradeleri ile gerçekleşmesinin kesinlikle mümkün olmadığıdır. Hücreler bu iş için özel olarak Allah tarafından yaratılmışlardır.