Kendi Kanınızı Temizleyecek Bir Cihaz Tasarlayabilir misiniz?

 

Nefes borusundan geçen oksijen, nefes borusundan ikiye ayrılan broşlardan geçerek akciğerlere ulaşır. Göğüs boşluğunda, biri sağa diğeri sola yerleştirilmiş iki akciğer vardır. Akciğer en önemli organlardan biridir. Vücuttaki diğer organlarla olan bağlantılarının yanısıra, kendi içinde de son derece karmaşık bir tasarıma sahiptir.

Akciğerin yapısının detaylarına girmeden önce hep birlikte bir tasarımın nasıl yapıldığı üzerinde düşünelim.

Bir tasarımın ilk aşaması belirli bir plan oluşturmaktır. Ardından bu plan doğrultusunda belirli parçalar biraraya getirilir. Çevrenize baktığınızda pek çok tasarım ürünü görürsünüz. Bir tabloda tasarım vardır, şu anda elinizde tuttuğunuz bu kitabın dış kapağında, iç sayfa düzeninde, kitabın içinde anlatılan konunun bütünlüğünde de bir tasarım vardır. Bu kitabı oluşturan kağıtlar da, giydiğiniz kıyafetler de, üzerinde oturduğunuz koltuk da tasarım ürünüdür. Kitabın bu bölümüne kadar delilleriyle gördüğümüz gibi insan vücudunda da çok açık bir tasarım vardır.

Şimdi insan vücudu ile ilgili olarak sizden bir tasarım yapmanızın istendiğini varsayalım.

Yapmanız gereken; "Kandaki karbondioksiti temizleyecek ve yerine oksijen verecek bir cihaz" tasarlamaktır. Ancak bu cihaz insan vücuduna yerleştirilecek büyüklükte olmak zorundadır.

Böyle bir cihaz tasarlayabilmek için öncelikle kan ve oksijen hakkında binlerce detaya hakim olmanız gerekir. Kanda oksijenin nasıl taşındığı, oksijen taşıyan proteinlerin moleküler yapıları, oksijenin atomik özellikleri gibi birçok ayrıntıyı bilmeniz gerekir. Bu bilgilere sahip olmadan sizden istenen cihazı tasarlamanız tek kelime ile imkansızdır.

Kan ve oksijen hakkında detaylı bir araştırma yaparsanız şu sonuca ulaşırsınız; Kandaki karbondioksitin havadaki oksijen ile yer değiştirmesi için, kan sıvısı ve hava mümkün olan en geniş alan üzerinde birbirleri ile doğrudan temas etmelidir. İhtiyaç duyulan alan yaklaşık 100 metrekare büyüklüğünde olmak zorundadır. Yani öyle bir cihaz tasarlamak zorundasınızdır ki, bu cihaz kan ve havayı 100 metrekarelik bir alanda birbirleri ile temas ettirmelidir. Ancak bu cihaz aynı zamanda bir insanın vücuduna sığacak kadar da küçük bir hacme sahip olmalıdır. Şüphesiz böyle bir cihaz tasarlamak yüksek bir akıl ve bilgi gerektirir.

Yeryüzünün en tanınmış tasarım uzmanları ile biraraya gelerek tasarımlar yapabilir, yeryüzünün en ileri teknolojilerini kullanarak tasarladığınız cihazı üretmeye çalışabilirsiniz. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bu iş için kendi akciğerleriniz kadar mükemmel tasarıma sahip bir cihaz yapamazsınız.

Bu noktada akla şu soru gelecektir: Akciğerlerde nasıl bir teknoloji ve tasarım vardır ki, 100 metrekarelik bir alan insanın göğüs boşluğunun içine yerleştirilmiş ve paketlenmiştir. Bu sorunun cevabını öğrenmek için akciğerin mucizevi özelliklerini yakından incelemek yeterli olacaktır.