Akciğerlerimizdeki Üstün Tasarımın Detayları

 

Akciğerin Nefes Alıp Verebilmek İçin Dış Güce İhtiyacı Vardır

 

İnsan nefes alıp verirken vücudunda olup bitenlerden habersizdir. Bir koşu yaparken nefes alıp verişlerinin hızlanması, uyurken yavaşlaması onun için çok sıradan olaylardır. Oysa nefes alıp verişin içinde bulunulan duruma göre kendini düzenlemesi başlı başlına mucizevi bir olaydır.

Akciğer bir hava pompası gibi ömür boyu hiç durmadan vücut içine hava alıp, daha sonra bunu dışarı pompalar. Ancak akciğerin diğer tüm organlar gibi çalışabilmek için bir dış enerjiye, güce ihtiyacı vardır. Bu güç, göğüs kafesinin hemen altındaki diyafram ve kaburga kemiklerinin aralarında bulunan kaslar sayesinde sağlanır. Nefes aldığımız zaman, kaburga kemikleri dışarı ve yukarı doğru hareket eder. Akciğerin altında bulunan diyafram kası aşağı doğru yassılaşır. Akciğer nefes borusundaki havayı aşağı doğru çeker. Soluk verildiği zaman kaburga kemikleri içeri doğru geri çekilir. Kaburganın altında bulunan diyafram kası yukarı doğru hareket eder. Akciğer sıkışınca küçük keseciklerdeki hava dışarı çıkmaya zorlanır. Zorlanan hava nefes borusundan yukarı doğru çıkar.

Siz vücudunuzdaki bu faaliyetler olup biterken hiçbir katkıda bulunmazsınız. Ne bir emir verebilirsiniz, ne hareket etmeleri için kaslarınıza bir katkıda bulunabilirsiniz. Bunların hiçbirine gerek de yoktur. Çünkü akciğerinize bu enerji desteğinin nasıl sağlanacağı üstün bir akıl tarafından düzenlenmiştir.