İskeletteki Mekanik Dizayn

 

Kemiklerdeki kusursuz tasarımın bir başka örneği de ayak kemikleridir. İnsanın bir ayağı 26 kemikten oluşur, dolayısıyla vücut kemiklerinin dörtte biri ayaklarda yer alır. Ayak, mekanik fonksiyonların kolaylaştırılması için tasarlanmış çok özel bir yapıya sahiptir. Ayağın yapısındaki mükemmelliği çeşitli mühendislik eserleri ile örneğin ayaktaki taban yapısını köprü mühendisliği ile kıyaslayabiliriz. Bu kavisli şekil vücut ağırlığına karşı, kemiklere destek verecek özelliğe sahiptir.

Başka bir örnek olarak otomobilleri ele alabiliriz. Bir otomobilin gaz pedalına basıldığında pedal kaldıraç gibi çalışır. Aynı şekilde ayaklar da parmak ucunda kalkma hareketi yapıldığında hidrolik bir kriko görevi görürler. Zıplama hareketinde bedeni fırlatırken, koşma hareketi yapıldığında bacaklar için birer yastık görevi görürler. Bütün bu hareketler sırasında ayakta bulunan dokulara, damarlara ya da kaslara hiçbir zarar gelmez.

Bu özel durumun öneminin tam olarak anlaşılması için vücutta bulunan başka herhangi bir organınızı, örneğin elinizi ve ayaklarınızı ağırlık kaldırma bakımından kıyaslayalım. Her ayağa kalktığınızda ayaklarınızın üzerine uygulanan ağırlığın aynısının ellerinize uygulanıldığını varsayalım. Bunun için de elinizi masanın üzerine koyup sonra üzerine 70-80 kilo ağırlığında bir yük yerleştirdiğimizi varsayalım. Bu durumda çok kısa bir süre sonra dokularınız ezilir, damarlarınız patlar, hatta kemikleriniz etinizi parçalardı. Ancak bütün bir gün insan vücudunu taşıyan ayaklarda ne damarlar patlar, ne de dokular ezilir. Çünkü ayak özel olarak yük taşımak için tasarlanmış bir organdır.

Bu örnek de Allah'ın insanlar üzerindeki şefkatinin delillerinden bir tanesidir. Allah insan için en rahat edeceği, hiçbir sıkıntı duymayacağı, tüm ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayacağı şekilde bir tasarıma sahip olan bedeni yaratarak Kendisini bizlere tanıtmaktadır. Görebilenler için Allah'ın ayetleri her yerde sergilenmektedir. Önemli olan bu ayetler üzerinde düşünerek herşeyin hakimi olan Allah'a yönelmektir.

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)