KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ
(ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR)

69-HAKKA:

1 - (Gerçekleşecek) Kıyamet!

2 - Nedir, o Kıyamet?

3 - Gerçekleşenin (Kıaymetin) ne olduğunu sen nerden bileceksin?

4 - Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.

5 - Semûd kavmi korkunç bir sesle yok edildi.

6 - Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.

7 - Allah o fırtınayı üzerlerine yedi gece sekiz gündüz musallat etmişti. Öyle ki, o kavmi içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.

8 - Bak şimdi görebilir misin onlardan bir kalıntı?

9 - Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler de hep o hatayı işleyegeldiler.

10 - Hep Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.

11 - Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide biz taşıdık.

12 - Onu size bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar bellesin diye.

13 - Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,

14 - Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,

15 - İşte o gün olacak olur.

16 - O gün gök yarılmış, sarkmıştır.

17 - Melekler de onun etrafındadır, O gün Rabbinin Arşını bunların da üstünde sekiz melek yüklenir.

18 - O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz, öyle ki gizli bir haliniz kalmaz.

19 - Kitabı sağından verilen, "alın okuyun kitabımı.."

20 - "Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der.

21 - Artık o hoşnut bir hayattadır.

22 - Yüksek bir cennettedir.

23 - Ki o cennetin meyveleri sarkmıştır.

24 - "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için." (denir).

25 - Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: "Keşke kitabım verilmeseydi de,

26 - Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,

27 - Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.

28 - Malım bana hiç fayda vermedi.

29 - Gücüm de benden yok olup gitti."

30 - (Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın."

31 - "Sonra cehenneme atın onu."

32 - "Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun."

33 - Çünkü o, büyük Allah'a inanmıyordu.

34 - Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu.

35 - Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.

36 - Bir irinden başka yiyecek de yok.

37 - Onu günahkârlardan başkası yemez.

38 - Andolsun gördüklerinize,

39 - Ve görmediklerinize..

40 - Kuşkusuz Kur'ân, şerefli bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.

41 - O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.

42 - Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!

43 - O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.

44 - O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,

45 - Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.

46 - Sonra da onun şah damarını keser atardık.

47 - O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.

48 - O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .

49 - Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.

50 - Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.

51 - Gerçekten o, şüphe götürmez bir bilgidir.

52 - O halde, haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle