Sır Tutma Ahlakı

        Rasulüllah (s.a.v.), çocukların sırları saklama ahlâkı ile yetiştirilmelerine itina göstermiştir. Çünkü bu ahlâk, çocuğun şimdiki . ve gelecekteki olgunluğunu, ailenin selamet ve hareketini, toplumun muhafazasını ve yapısını temail eder. Sır tutmayı alışkanlık haline getiren çocuğun iradesi güçlü olur. Böyle bir çocuk diline hâkim olur, zor zamanda dehşete düşmez, cesur ve dayanıklı olur. Bu karakter ve ahlâk yapısıyla da toplum içinde itimat telkin eder.
        Abdullah b. Cafer (r.a.) anlatıyor: Birgün Rasülüllah (s.a.v.) beni terkisine aldı. Bana sır olarak bir söz söyledi. Ben onu hiçbir kimseye söylemem. Rasûlüllah'ın (s.a.v.) def-i hacet için siper olarak kullanmayı en çok sevdiği şey hurmalık veya tümsek bir yer/tepecik idi. (497)
        Daha önce de geçtiği üzere Peygamber'in (s.a.v.) hizmetine koşan Enes, anasının yanına dönmekte gecikmişti. Bunun üzerine anası: Niye geciktin? diye sordu. Enes:
        - Rasûlüllah (s.a.v.) beni bir haceti için göndermişti, dedi. Anası:
        - Hacet neydi? diye sordu. Enes:
        - O bir sırdır, dedi. Bu cevap üzerine anlayışlı, zeki ve basiretli mü'min kadın, çocuğa sır tutmasını öğretme konusunda analara bir ders vererek:
        - O halde Rasûlüllah'ın (s.a.v.) sırrını hiçbir kimseye söyleme! dedi.


(497) Müslim, Hayz, 79; Ebu Dâvud, Cihad, 44; İbn Mace, Taharet, 23; Darimi, Vudu',
5; Ahmed b. Manbel, I, 204.

Muhammed Nûr Süveyd