İSLÂMDA  KADINLA ERKEĞİN  MÜSÂVLİK CİHETLERİ  
     Bütün insanlar, yaradılış ve zahiri görünüş itibariyle güzel sûrette ve müşterek vasıflara sahip olarak yaratılmışlardır. Fakat Ahsenitakvirri üzere yaratılan insan, ancak yaradana inanıp ve emirlerine boyun eğmekle faziletli ve üstün varlıkdır.
     9 - HİMAYE ve HAKLARINA SAHİP OLMADA EŞİTLİK :
     İslâm, Erkekler de olduğu gibi kadınlarda henüz baliğ olmamış ve küçük iken yetim kaldıklarında veya o halde iken yetim olmadıkları zamanda da hem kendileri ve hem malları ve mülkleri kendilerine bakmakla mükellef olan velîleri üzerine farzdır. Hatta onların her türlü terbiye yardım ve koruma imkanlarıyla kız çocuklarını himayelerinde muhafaza etmeleri farzdır.
     Fakat Kız çocuklar, ergenlik çağına 15-18 yaşına) vardılarmı, erkeklerdeki bulunan bütün mâlî, ticarî, vekalet, kefalet, havale, sulh, ortaklık, hibe ve malını vakfetme yetkisi gibi yetkilere sahiptir. Bütün mallarının tasarrufu kendisinin idaresindedir. Yani Fıkıhda beyan edilen, şahsî, malî ve iktisadî haklarına sahiptir. Zira hür ve mükellef olan her kadın böyledir.
     Kadınların, erkekler gibi malî, iktisadî ve mülkî hürriyete ve hakka sahip olduğu Kur'an-ı Kerimin pek çok ayetlerinde mezkürdür. Cenab-ı Hak bir ayeti celilesinde şöyle buyuruyor :
     "Erkeklerin kendi kazandıklarından bir payı olduğu gibi, kadınlarında yine kendi kazandıklarından bir hissesi vardır." (Nisa Suresi, 33)

Mustafa Uysal