cocuk3.jpg (9412 bytes)
 2. Son Çocukluk Devresi (6-11. Yıllar)

y         Genellikle 6. yaştan başlayarak, kızlarda 11, erkeklerde ise 12. yaşa kadar süren bu çağa, "Son çocukluk devresi"adı verilmektedir.(37) Bu devreye sahne olan yılların, bir bütün olarak ele alınacağını öncelikle belirtmek gerekir.
        Ferdî farklılıklar nedeniyle, çocuktaki gelişim safhalarını kesin sınırlarla belirlemek mümkün olmasa da, 7-12. yaşlar, çocukta açıkça fark edilebilen, belli ve önemli bir gelişim dönemi olmasıyla dikkati çekmektedir. Çünkü yedinci yaş, çocukta tabii yönelişlerin ortaya çıkmaya başladığı yaştır.(38) Ayrıca bu yıllarda büyüme hızının istikrar bulduğu da gözlenebilmektedir. Çocuk zaman kavramlarını öğrenmiş ve bazı oyunlarda beceri kazanmıştır. Okuma, yazma ve hesaplama gibi temel okul becerilerinin yanında, akranlarıyla yaşamaya da alışmıştır. Ev dışındaki başka yetişkinlerle ilişki kurabildiği gibi; kendi davranışlarının sorumluluğunu da yüklenebilecek bir duruma gelmiştir.(39)
        Yedi yaşından itibaren, belirli ferdî idrak gücünü ortaya koyan çocuk, konuşmakta, hüküm vermekte ve sonuç çıkarmakta oldukça ilerlemeler gösterebilmektedir. Zihnî fonksiyonların işlerlik kazanması sayesinde, eşya ve olaylar hakkında tecrîd (ayırma) ve ta'mîm (genelleme) yoluyla bir takım kavramlar edinebilmektedir. Uzun bir çalışma pahasına da olsa çocuk bu yaşlarda, soyut düşünceye lüzumlu fonksiyonları elde ederek, müşahhas olan şeylerden ve hayâlden sıyrılarak, mücerred olan kavramlara ve gerçeklere doğru bir açılış içindedir.(40)
        6 ilâ 7. yaşların ayırıcı özelliklerinden biri de zihnî açıdan, "akıl çağı"nı oluşturmasıdır. Çocuktaki zihin gelişimiyle ilgili araştırmalarında Piaget, 6-7. yaşından itibaren çocuğun daha rahatça "nereden, nereye" sorularını sormaya başladığını tesbit etmiştir.(41) Bugün bazı psikologlarca yedinci yaşın çocukta ayırtetme (temyîz) yaşı olarak kabul edilmesi görüşünü,(42) yıllarca önce Gazzâli'nin de savunması, ilgi çekicidir. Gazzâli'ye göre, yedi yaşından sonra çocuğun temyiz gücü artık gelişmiş ve o, duyulan objelerin dışında olan şeyleri de kavrayabilecek bir duruma gelmiştir.(43)
        Son çocukluk devresinin diğer bir adı ise, "Öğrenme dönemi"dir. Çünkü bu yaşlardaki çocuğun ruhî durumu, öğrenmeye ve topladığı bilgileri zihnî koordineye tâbi tutarak işlemeye; duyguları, düşünceleri ve davranışlarıyla, sosyal hayata uyum sağlamaya elverişli bir hale gelmiştir. Kısaca, yedi yaşından itibaren çocukların, sistemli bir eğitim ve öğretime ruhen hazır bir duruma geldikleri söylenebilir.(44)
        Yedinci yaşın bizim açımızdan önemli olan özelliklerine gelince: Anlatım yeteneği oldukça gelişmiş olan çocuk, kendisini, türlü ilişkiler içinde olduğu gibi doğrudan da anlatabilecek bir durama gelmiştir. Çocuk üzerinde, güven duygusu ve samimi bir hava oluşturulacak olursa, gelişim derecesine göre ondan dinî duygu ve düşüncesi hakkında zorlanmadan değerli bilgiler alınabilmektedir.(45) Zira Piaget'nin ifadesiyle, yedi yaşından itibaren, çocukları sözle anlamak ve onlarla anlaşmak mümkündür.(46)
        Bu yaşlarda dinî inanç gelişme döneminde olduğundan, çocukların dinî kavramları öğrenmeleri ve konuşma diline aktarmaları da oldukça gelişmiştir. Bu sâyede onlar, inançlarını zorluk çekmeden anlatmaya başlamışlardır. Zaman zaman içlerinde, Allah'a güven içinde inananlar olduğu gibi, inançlarının sebeplerine de inebilen çocuklara rastlanmıştır.(47) Zaten genelde, 6-7 yaşlarından sonra çocuk, çevre ve hadiseleri, münasebetleri içinde kavramaya ve yavaş yavaş mücerred aleme nüfuz etmeye başlar.(48) Böylece bu çağdaki ruhî gelişimlerinde çocuklar, tabii olarak Allah'ın her yerde olduğunu ve her türlü işleriyle ilgilendiğini düşünmeye hazırdırlar. 7-10 yaşları arasındaki yıllar, aynı zamanda çocukta ahlâkın da istikrarlı bir hal almasına yardım edecek olan derin bir dinî gelişmeye sahne olan yıllardır. (49)
        İlkokul dönemindeki gelişmesi ilerledikçe, çocuğun daha az egosantrik davranışlar gösterdiği ve toplumsal yöde de hızla geliştiği görülmektedir. Özellikle, 8-10. yaşlarda, çocuğun sosyal, zihnî, firî, manevî ve estetik bakımından sahip olduğu ferdî kabiliyetleri, ilgiler vasıtasıyla ortaya çıkmaktadır.(50) Düşünce tarzı ise, kıyasî (analogic) bir muhakemeden, tümden gelime; diğer bir ifadeyle, bütünden parçaya doğru (deduction) gelişme göstermektedir.(51) Bu yaşlardaki çocuklar da mutlu tesadüflere, hurafelere, büyük bir inançla bağlıdırlar. (52)
        Bu devrenin sonlarına doğru, 10 yaşlarındaki çocuk, temel gelişimin doruk noktasındadır. Bedenî ve ruhî yönden önemli ölçüde olgunlaştığı gibi; büyüklerle ilişkilerinde de dengeli, uyumlu ve başarılıdır. Kısaca, çocukların en mutlu oldukları yaş, 10 yaşlandır denilebilir.
        Son çocukluk devresinin, dinî yönden arzettiği, önem şu şekilde özetlenebilir: 7 ilâ 11 yaşları, çocukta vicdan denilen üst-ben (süper-ego)in oluştuğu ve ahlâkî şuurun geliştiği bir dönemdir. Özellikle 9-10 yaşlarından itibaren, çocuk artık iyi-kötü, haklı-haksız kavramlarını ayırabilecek bir durumdadır.(53) Ne var ki, bu yaşlarda kendisine, ideal bir insan tipi seçme ihtiyacını şiddetle hissedeceği(54) için, yetişkinlerin bu konuda dikkatli davranması gerekmektedir.


37. Baymur, age, s. 58; Yavuzer, age, s. 151.
38. Yavuz, age, s. 2
39. Baymur, age, ay.
40. Jacquin, age, s. 101; Ayhan age, s. 203; Yavuz, age. s. 3, 197. 41. Bk. Yavuz, age, s. 3. dipnot: 3.
42. Yavuz, age, s. 3.
43. Gazzâli, el-Munkizu Mine'd-Dalâl (çev. H. Güngör) Ank. 1960. s. 67.
44. Yavuz, age, s. 4; Hz. Peygamber'in "çocuklarınıza, yedi yaşına geldikleri zaman, namazı öğretiniz." (Ebu Dâvud, Salât, 25) hadisi, gerçekten dikkat çekicidir.
45. Yavuz, age, s. 4.
46. Jean Piaget, Çocukta Dil ve Düşünce, İst. 1938, s. 67. 47. Bk. Yavuz, age, s. 247-248.
48. B. Ziya Egemen, Terbiye İlminin Problemleri . Ank. 1965, s. 104.
49. Jacquin, age, s. 97.
50. Yavuz, age, s. 67.
51. Jacquin, age, 106.
52. A. Osman Özcan, Din ve Ahlâk Eğitiminde Ailenin Rolü, Kubbealtı Akademi mec. sy. 4. lst. 1985, s. 16.
53. Yavuzer, age, s. 154.
54. Egemen, age, s. 104.

Dr.Mehmet Emin Ay