BAĞCININ ZEKASI
Adamın
biri sahibinden izin almadan bağa girdi. Ağacın tepesine çıktı, ağacı silkiyor,
meyvelerini döküyordu.
Tam o sırada sahibi çıkageldi.
-"Hey, alçak adamı Benim bunca zahmetlerle
yetiştirdiğim meyvelerini nasıl çalarsın ha? Senin bu yaptığına hırsızlık
denir. Kuldan utanmaz, Allah'tan korkmaz seni..." diye bağırmaya başladı.
Hırsız, gayet sakin:
-"Asıl senin yaptığın ayıp yahu! Allah'ın
bağından Allah'ın kulu, Allah'ın cömertçe verdiği hurmayı yerse hiç suç olur
mu? Böylece delisine bağırıp çağırıyor, Allah'ın ihsanını kullarından
sakınıyorsun: Ayıp, ayıp..." dedi.
Bağ sahibi, hizmetçisine:
-"Aybek, çabuk bir iple sopa getir."
dedi.
Hizmetçi ipi getirince, hırsızı ağaçtan indirip,
ağacın birine bir güzel bağladı. Arkasına, ayaklarına vurarak onu adamakıllı
dövmeye başladı.
Hırsız:
-"Yahu Allah'tan kork! Bu suçsuz günahsız
kulu nasıl döversin, bu yaptığın çok günah."
Bağ sahibi hem vuruyor hem de:
- "Allah'ın bir kulu, Allah'ın başka bir
kulunu yine Allah'ın sopasıyla güzelce dövüyor.
Sopa da O'nun, sen de, ben de.
Ben ancak O'nun sopasıyla, O'nun buyruğunu yerine
getiriyorum. Bunun günah neresinde?"