| 
        SUAL
           Musa
          dedi ki: 
          -
          Ey soru ve hesap gününün sahibi olan Allah’ım; yapıp dizdin,
          neden yine bozar, yıkarsın?... Cana canlar
          katan erler ve dişiler yaratırsın... sonra bunları yıkar
          mahvedersin; neden? 
          Hakk
          Teala dedi ki: 
          -
          Bu suali inkar yüzünden, yahut gafletle ve nefsine uyarak
          sormuyorsun, biliyorum. Yoksa hoş görmez, gazap eder, bu soru yüzünden
          seni incitirdim... Fakat bizim işlerimizdeki hikmetleri, varlık sırlarını
          araştırıyorsun, bunları bilip sonra da halka
          bildirmek ve her ham kişiyi
          bu suretle olgunlaştırmak istiyorsun...
          Sen bildiğin halde, halka da bildirmek
          için sormaktasın. Çünki; bu sual yarı bilgidir. Hiç bilmeyen, bu
          bilgiden dışarıda kalan; bu soruyu soramaz. Sual de bilgiden doğar,
          cevap ta... Nitekim, diken de toprakla sudan biter, gül de!... Hem
          sapıklık bilgiden olur, hem doğru yolu buluş!.. Nitekim; acı da
          rutubetten hasıl olur, tatlı da!.. 
          Hakk
          kelimi de; acemilere bu sırrı bildirmek, onları faydalandırmak için
          kendini acemi yerine koydu. Biz de kendimizi ondan daha acemi yapalım
          da, bilmez gibi, cevabını dinleyelim!.. 
          Hak
          Teala buyurdu ki: 
          -
          Ey akıl sahibi Musa!.. Madem ki sordun, gel de cevabını duy!..
          Ey Musa; yere bir tohum ek de, bunun sırrını anla, insafa
          gel!.. 
          Musa;
          tuhum ekti, ekin bitti, kemale gelip başaklandı, güzelce ve düzgünce
          yetişti. Orağı alıp biçmeye başladı. Gaybdan kulağına bir ses
          geldi: 
          -
          Neden ekiyor, büyütüyorsun da kemale gelince kesiyor, biçiyorsun?.. 
          Musa
          dedi ki: 
          -
          Yarabbi!.. Burada tane de var, saman da!.. Onun için kesiyorum. Çünki,
          tanenin saman ambarına konması layık değil, saman da buğday ambarına
          konursa yazık olur!.. Bu ikisini karıştırmak hikmete uygun olmaz,
          mutlaka eleyip ayırdetmek gerekir. 
          -
          Bu bilgiyi sen kimden aldın da bir harman meydana getiriyorsun?... 
          -
          Allah’ım , bana bu temyizi (ayırma-fark etme) sen verdin, dedi
          Musa. 
          -
          Öyle ise; nasıl olur da bende temyiz olmaz?.. Halk arasında temiz
          ruhlar da vardır, topraklara bulanmış kara ruhlar da!.. Bu
          sedeflerin hepsi bir değil!.. Birisinde inci var, öbüründe
          boncuk!.. Buğdayları samanlardan ayırmak nasıl lüzumlu ise, bu
          iyiyi de kötüden ayırmak vaciptir!.. Bu âlem halkı; hikmet
          hazineleri gizli kalmasın, meydana çıksın diye yaratılmıştır.
          Ben bir hazineydim, hem de gizli, bunu duy da cevherini kaybetme,
          meydana çıkar!.. 
          Mesnevi:4.Cilt
          - Sayfa:241-...-243  |