Namazın Mekruhları
    Namazda mekruh olan şeylerin başlıcaları şunlardır:
    1) Namazın vaciblerinden birini kasden terk etmek. Mesela; Fatiha'yı terk etmek veya gizli okunan namazda açıktan okumak, açıktan okunan namazlarda gizli okumak gibi... Tahrîmen mekruh olan böyle bir namaz sahih ise de, iadesi vacib olur. Çünkü eksiklik bir sehve (yanılmaya) dayanmaktadır.
    2) Namazın sünnetlerinden birini bilerek terk etmek mekruhtur.
    3) İkinci rekatta birinci rekata göre daha uzun okumak mekruhtur. Hanefilere göre fazlalığın üç ayet miktarını aşması gerekir. Aksi halde mekruh olmaz.
    4) Namaz kılarken bir özür olmaksızın bir yere, direğe, duvar veya bastona dayanmak mekruhtur.
    5) Namazda özürsüz yere birbiri peşine olmak üzere bir kaç adım yürümek mekruhtur. Ancak bir yılan veya akrebi öldürmek gibi bir özür sebebiyle bir kaç adım atmak mekruh olmaz. Bunları öldürmek biraz yürümeyi ve çokça hareketleri gerektirirse namaz bozulur. Böyle bir durumda zararı def etmek için namazı bozmak caizdir.
    6) Bir rekatta bir sürenin iki kere okunması veya farzlarda iki rekatta da Fatiha'dan sonra aynı surenin tekrarlanması mekruhtur. Ancak bu, nafile namazlarda mekruh olmaz. Namazda Fatiha'dan sonra sürekli olarak belli bir sürenin okunması, bu sürelerden başkasının okunmaması da mekruhtur.
    7) Kıraatta, Kur'an-ı Kerim'deki sıraya uyulmaması mekruhtur. Mesela; birinci rekatta "ihlas" süresini okumak, sonra "Leheb" veya "Kafirün" suresini okumak gibi. Çünkü Resulullah (s.a.s)'in okuyuşlarında bu sırayı gözettiği rivayet edilmiştir.
    8) Namaz kılan kişinin eli aracılığı ile elbise, beden veya sakalları ile oynaması, eline ağzına koyması veya gerek olmaksızın burun deliklerini kapaması mekruhtur.
    9) Namazda kıyam, kıraat, rüku ve secde hallerinde elleri bir özür bulunmaksızın, sünnette belirlenen uzuvlar üzerine koymamak mekruhtur. Kıyamda elleri yanlara salıvermek gibi.
    10) Namazda bit veya pire tutmak, öldürmek ve kovalamak mekruhtur. Karınca ve pire gibi bir şeyin ısırmasından acı duyan kimsenin bunları namazda tutup atmasında bir sakınca yoktur.
    11) Erkeklerin secde ederken kollarını tamamıyla yere döşemeleri mekruhtur.
    12) Namaz içinde bir özür bulunmaksızın bağdaş kurup veya dizleri dikip oturmak mekruhtur.
    13) Namazda gerinmek veya esnemek mekruhtur. Çünkü gerinmek bir gaflet ve tembellik eseridir. Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Esnemek şeytandandır. Sizden biri esneme hali olunca bunu gücü yettiğince yenmeye çalışsın" (Buharî, Bedül-Halk, 11, Edeb,127; Müslim, Zühd, 56; Tirmizî, Edeb, 7).
    14) Namazda, bir zaruret bulunmaksızın kendi isteği ile öksürmek mekruhtur. Öksürüğü mümkün olduğu kadar gidermek edebe daha uygundur.
    15) Namaz içinde, verilen selamı el veya baş işaretiyle almak mekruhtur.
    16) Namazda, dişlerin arasında nohut tanesinden küçük bir yemek parçasını yutmak mekruhtur. Nohut tanesinden büyük olursa namaz bozulur.
    17) Yemek sofrası hazır olduğu halde namaza başlamak mekruhtur. Ancak vaktin çıkmasından korkulması durumu müstesnadır. Bu yiyeceğe karşı iştihanın bulunup bulunmaması hükmü değiştirmez.
    18) Namazda gözleri yummak veya gözleri göğe doğru çevirmek, sağa sola bakınmak veya başını bir tarafa çevirip bakıvermek mekruhtur. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Gözlerini göğe doğru namazda diken topluluklara ne oluyor?". Bu konudaki sözleri o derece şiddetli oldu ki, sonunda şöyle buyurdu: "Ya buna son verirler veya Allah onların gözlerini kör eder". Gözlerin gökyüzüne çevrilmesi Cenab-ı Hakka mekan izafe etmeye yol açabilir. Namazda sağa-sola bakınmak da huşuya engeldir ve boş işle uğraşmaktır.
    19) Parmakları birbirine geçirmek parmak çıtlatmak veya elleri böğürleri üzerine koymak mekruhtur. Bu hareketler namaz kılanı huşudan ayırır. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri mescitte bulunduğu zaman parmaklarını birbirine geçirmesin. Çünkü böyle bir hareket şeytandandır. Sizden biri mescitte ol-duğu sürece dışarı çıkıncaya kadar namazdadır" (eş-Şevkanî, a.g.e" II, 328, 330). Ebû Hureyre'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Hz. Peygamber namazda parmak çıtlatmayı yasaklamıştır" (eş-Şevkanî, a.g.e., II, 330).
    20) Namazda daha selam vermeden terleri veya yüze dokunmuş olan toprakları silmek mekruhtur. Ancak göze girip zahmet verecek olan teri silmekte bir sakınca yoktur.
    21) İmamdan önce rüku veya secdeye gitmek ve ondan önce rükudan veya secdeden başını kaldırmak mekruhtur.
    22) Kıyam, rüku ve secde aralarındaki tekbir ve zikirleri kendi yerinden sonraya bırakmak mekruhtur.
    23) Yanmakta olan bir ateşe doğru namaz kılmak mekruhtur. Çünkü bu şekilde namaz kılmak mecüsîlere benzemektir. Yanmakta olan ocak, soba ve ateş dolu mangalda "yanan ateş" hükmündedir. Muma, kandile, lambaya karşı namaz kılmak ise mekruh olmaz.
    24) Arada bir perde olmaksızın, bir insanın yüzüne karşı namaz kılmak mekruhtur.
    25) Geniş vakitte küçük veya büyük abdestin sıkışık olması veya yelini sıkışık halde tutarak namaza başlamak mekruhtur.
    Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Yemek hazır iken, bir de küçük ve büyük abdestin sıkıştırdığı kimselerin namazı tam değildir" (Müslim, Mesacid, 67).
    26) Namazın sıhhatine engel olmayacak miktardan az olan necasetin elbise, beden veya namaz kılınacak yerde bulunması mekruhtur.
    27) Tek ayak üzerinde durmak veya bir ayağı yerden kesmek ve diğerine dayanmak mekruhtur. Ancak bu bir özür sebebiyle yapılırsa mekruh olmaz.
    28) Namazda, bir özür yokken elbiseyi giyinmeksizin, omuzlar üzerine alarak etrafını salıvermek mekruhtur.
    29) Başka elbise varken, namazda, kirli ev ve iş elbisesi giymek mekruhtur. Çünkü Allah Teala; "Her mescide çıkışta süslerinizi takının" buyurmuştur. Ayet-i kerimede namaz kılmaya giderken iyi ve güzel elbiselerin giyilmesi ve Yüce Allah'ın huzuruna bu şekilde çıkılması kastedilmiştir.
    30) Bir özürden dolayı olmadıkça yalnız bir parça elbise ile, mesela; yalnız bir gömlek ile namaz kılmak mekruhtur.
    31) Erkeklerin bir özür bulunmadıkça ipekli elbise giyerek namaz kılması mekruhtur.
    32) Elbiseyi topraktan veya dizlerini yıpranmaktan yahut ütünün bozulmasından korumak için rükuya veya secdeye giderken yavaşça yukarıya çekmek mekruhtur.
    33) Erkeklerin saçlarını arkada toplayıp bağlaması veya örülmesi mekruhtur. Böyle bir şeyin namaz içinde kasten yapılması amel-i kesîr sayılır ve namazı bozar.
    34) Namazda başının kenarlarına mendil, kaşkol vb. bir bez sararak tepesini açık bırakmak mekruhtur.
    35) Namazda tembellik veya önem vermeme sebebiyle başı açık bulundurmak mekruhtur. Bir özürden dolayı baş açık kalabilir.
    Diğer yandan alçak gönüllülük ve huşu maksadıyla başın açık bulundurulması caiz görülmüştür. Çünkü namaz tevazu ve münacat halidir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in namazlarını başı örtülü olarak kıldığı rivayet edilmiştir. Hadis-i şerifte; "Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi namaz kılınız" buyurulmuştur. Bu bir adet ve alışkanlıktan çok Hz. Peygamber'in fiili sünnetine uyma ve başkalarına benzemekten korunma meselesidir.
    36) Üzerinde insan veya hayvan resimleri bulunan elbise ile namaz kılmak veya böyle bir kumaş üzerine secde etmek mekruhtur. Ancak böyle bir elbisenin üzerine ceket, pardösü veya cüppe gibi bir şey giyilirse, onunla namaz kılınmasında bir sakınca bulunmaz.
    Ebu Talha (r.a), Resulullah (s.a.s)'a şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Melekler, içinde köpek veya resim ve heykel bulunan bir eve girmezler" (Buharî, Büyû', 40; Müslim, Libas, 81, 82; Ebu Davud, Tahare, 89; Tirmizî,
Edeb, 44).
    Enes (r.a)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Aişe'nin ince bir örtüsü vardı ki, bu örtüyü evinin bir tarafına asmıştı. Hz. Peygamber ona: Bu perdeni yok et, çünkü bunun üzerindeki resimler namazda gözüme takılıyor" (Buharî, Salat, 15, Libas, 93; Ahmed b. Hanbel, III, 151, 283).
    37) Namaz kılanın başı üstünde, ön, sağ veya sol yanlarındaki duvar veya tavan üzerine yapılmış kabartmalı yahut resim halinde canlı tasvirinin bulunması mekruhtur. Bunların arka tarafta bulunmasının keraheti daha azdır.
Namaz kılanın ayakları altında veya oturduğu yerde bulunan veya karşıdan bakılınca uzuvları farkedilemeyecek kadar küçük olan bir suretin bulunması namaz bakımından kerahet doğurmaz.
    Kimlik kartı, nüfus cüzdanı, pasaport, sürücü ehliyeti gibi belgeler üzerindeki resimlerle, kağıt paraların üstünde resmedilmiş bulunan suretler bu belge ve paralar cüzdan veya çanta yahut ceplerde kapalı bulundukları için ne namaz içinde ve ne de namaz dışında bir sakınca doğurmaz. Diğer yandan resmi belgelere yapıştırılan bu gibi resimlerin amacı, insanları birbirinden ayırmak, yanlışlık ve haksızlıkları gidermek, bir takım hakları korumaktır.
    38) Yedi yerde namaz kılmak mekruh sayılmıştır. İbn Ömer (r.a)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a.s) yedi yerde namaz kılınmasını yasaklamıştır: Çöplüklerde, hayvan kesilen yerlerde, kabristanda, yol kenarlarında, hamamda, deve ağıllarında ve Beytullah'ın üstünde" (Tirmizî, bu hadis için isnadı kuvvetli değildir, hadiste zayıf ravi vardır, demiştir. eş-Şevkanî, a.g.e., II, 138).
    Yeryüzü İslam'ın mensuplarına mescid kılınmıştır. Ancak azîz ve celîl olan Allah'a ibadet etmek için elbisenin, bedenin ve ibadet yapılacak yerin temiz olması gerekir. İşte hadis-i şerifte sayılan yerler temiz olmayan yerlerdir (Namazın mekruhları için bk. el-Kasanî, a.g.e., l, 215-220; İbnûl-Hümam, l, 290-297; İbn Abidîn, a.g.e., l, 597 vd.; eş-Şîrazî, el-Muhezzeb, l, 88 vd.; İbn Kudame, el-Muğnî, l, 495; ez-Zühaylî, a.g.e., l, 770 vd.; Bilmen, a.g.e., s. 224 vd.).