Beş Vakit Namazın Kılınma Şekli
    Namazlar; farz, vacib, sünnet, müstehap ve nafile kısımlarına ayrılır. Bunlar açıkladığımız farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine, adabına riayet edilerek şu şekilde kılınır:
    1) Sabah namazı: 
    Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için : "Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilir ve hemen eller, baş parmak kulakların yumuşağına gelecek kadar yukarıya kaldırılıp; "Allahu ekber (Allah herşeyden yücedir)" diye tekbir alınır. Bundan sonra eller bağlanır, "Sübhaneke Allahümme ve bi hamdike ve tebarekesmük ve teala ceddük ve la ilahe gayruk" ile "Eüzü billahi mineşşeytani'r-racim (-İlahi rahmetten kovulmuş olan şeytandan Allah'a sığınırım-) Bismillahirrahmanirrahîm (Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlarım) ve Fatiha okunur, sonra "Amin (kabul buyur, ey Rabbimiz)" denir ve bir miktar daha Kur'an okunur. Bu bir miktardan maksat en az bir sure veya en az üç kısa ayet veya üç kısa ayet uzunluğunda bir ayettir. Bundan sonra "Allahu ekber" diye rükuya varılır, bu durumda en az üç kere; "Sübhane Rabbiyel-azîm (Yüce Rabbimi her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim) denir. Sonra "Semiallahü limen hamideh (Allah, hamdeden kulunun övgüsünü işitmiştir)" denilerek ayağa kalkılır; ayakta "Allahümme Rabbena ve lekel-hamd (Allahım, ey Rabbimiz, hamd sana mahsustur)" denir, bundan sonra "Allahu ekber" diye secdeye varılır, secdede üç kere "Sübhane Rabbiyel a'la (Ey, en yüce olan Rabbim! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim)" denir, sonra "Allahu ekber" denilerek kalkılır, bir tesbih miktarı oturulup yine "Allahu ekber" diye ikinci secdeye varılır, bunda da üç kere "Sübhane Rabbiyel-a'la" denir. Bununla bir rekat tamamlanmış olur.
    Bu ikinci secdeden sonra "Allahu ekber" denilerek ikinci rekata kalkılır. Ayakta yalnız Besmele ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunur; birinci rekatta olduğu gibi rüku ve secdelere varılır; ikinci secdeden sonra oturulur ki bu iki rekatlı bir namazda son oturuştur. Bunda et-Tehiyyat ve Allahümme salli-barik ve "Rabbena atina fiddünya haseneten" duaları sonuna kadar okunur, sonra "es-Selamü aleyküm ve rahmetullah (Allah'ın selamı ve rahmeti size olsun)" diye sağ tarafa, sonra da yine "es-Selamü aleyküm ve rahmetullah" diye sol tarafa yüz çevirerek selam verilir. Bununla sağ ve sol tarafta bulunan müminlere, meleklere ve mümin cinlere selam verilmiş olur. Böylece iki rekatlı bir namaz bitmiş bulunur.
    Bütün bu tekbirler, tesbih ve kıraatler gizli, yani namaz kılanın kendisi işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.
    Namazda erkekler ile kadınların ellerini kaldırma, bağlama şekli, rüku ile secdelerde ve oturuşlarda alacakları durumlar "Namazın sünnetleri ve adabı" konularında açıklanmıştır.
    Sabah namazının iki rekat farzı ise şöyle kılınır: Önce, erkeklere mahsus olmak üzere kamet getirilir, sonra "Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir ve eller, kulakların hizasına kadar kaldırılarak "Allahu ekber" diye namaza başlanır ve sabah namazının sünnetinde belirtildiği üzere kılınıp tamamlanır. Ancak sabah namazının farzında Fatiha'dan sonra biraz fazla Kur'an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az miktarı kırk ayettir. Bununla birlikte üç kısa ayet miktarı okunması da caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu takdirde az ayet okunur. Hatta yalnız Fatiha ile veya bir kaç ayet ile yetinilebilir. Ebû Hanife'ye göre, farz olan kıraatin en az sınırı, en az altı harf ihtiva eden bir ayettir. "Sümme nazara (Sonra baktı)" ve "lem yelid (doğurmadı)" ayetlerinde olduğu gibi (bk. el-Kasanî, a.g.e., l, 110; İbnül-Hümam, a.g.e., l, 193, 205, 322 vd.; İbn Abidin, a.g.e., l, 415, Zeylaî, Tebyînül-Hakaik, l,104vd.; Bilmen, a.g.e., s. 153 vd.).
    Tek başına namaz kılan kimse, bu farzı kılarken tekbirleri, Fatiha'yı, ilave edeceği sure veya ayetleri ve "Semi-allahü limen hamideh" cümlesini açık (sesli) okuyabilir.
    2) Öğle namazı: 
    Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin önceki iki rekatı, tam olarak sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Ancak bunda; "Bugünkü öğle namazının sünnetine" diye niyet edilir ve bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil ilk oturuş olduğundan bu oturuşta yalnız "et-Tehiyyat" okunur; Sonra "Allahu ekber" diye ayağa kalkılır; Sübhaneke okunmaksızın, yalnız Besmele ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak, yine yukarıda belirtildiği şekilde rüku ve secdelere gidilir, bundan sonra dördüncü rekat için "Allahu ekber" denilerek ayağa kalkılır, bunda da yalnız Besmele ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak, yine belirtildiği şekilde rüku ve secdelere varılır, bundan sonra oturulur ki, bu son oturuştur. Bunda "et-Tehiyyat" ile "Allahümme salli-barik" ve "Rabbena atina..." duaları sonuna kadar okunup iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur.
    Öğle namazının dört rekat farzı ise şöyle kılınır: Sünnetten sonra, namaza aykırı bir şey ile uğraşmadan ayağa kalkılır, kamet getirilir. "Bugünkü öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir ve eller yukarıya kaldırılarak "Allahu ekber" diye tekbir alınır; ilk iki rekatı, sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, ilk oturuş olduğundan, bunda yalnız "et-Tehiyyat" okunur; bundan sonra "Allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır; yalnız Besmele ile Fatiha okunarak, rüku ve secdelere varılır, sonra "Allahu ekber" diye dördüncü rekat için ayağa kalkılır; yine Besmele ile Fatiha suresi okunarak rüku ve secdelere gidilir. Bundan sonra oturulur ki, bu son oturuştur. Bunda "et-Tehiyyat" ile "Allahümme salli ve barik" ve "Rabbena atina" duaları sonuna kadar okunup, iki tarafa selam verilir. Böylece farz da kılınmış olur.
    Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak ayetlerden çoğunlukla az olur.
    Öğlenin son iki rekat sünneti ise, "Bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya" diye niyet edilip, tam olarak sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekat olarak kılmak müstehaptır. Bu takdirde ya her iki rekatta bir selam verilir, yahut dört rekatın sonunda selam verilir. Bu takdirde birinci oturuşta yalnız "Rabbena atina..." duası okunmaz, "et-Tehiyyat", "Salli-Barik" duaları okunur, üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine "Sübhaneke" okunur ve bu son iki rekat da önceki iki rekat gibi kılınır.
    Tek başına kılan, öğle namazının gerek sünnetlerinde gerek farzında gizli okur.
    3) İkindi namazı:
    İkindi namazının dört rekat sünneti, müekked olmayan sünnettir. Her iki rekatı bağımsız namaz gibidir. Bu yüzden dört rekatın her iki rekatlık bölümü sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Önce, "Bugünkü ikindi namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı belirtildiği gibi kılınınca oturulur. Bu bir son oturuş demektir. Bu yüzden burada "et-Tehiyyat..." île birlikte "Allahümme salli.,. ve barik..." okunur, yalnız "Rabbena atina..." duası okunmaz, sonra "Allahu ekber" diyerek üçüncü rekata kalkılır. "Sübhaneke..." ile "Eüzü" ve "Besmele"den sonra Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak rüku ve secdelere varılır. Bundan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak, yalnız "Besmele" ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunur. Sonra yine rüku ve secdelere varılır. Bundan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda "et-Tehiyyat" ile "Allahümme Salli-barik,.." ve "Rabbena atina..." duaları sonuna kadar okunarak iki tarafa selam verilir.
    İkindi namazının farzının kılışını: Bu da tam olarak öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet farklı olur, yani, "Bugünkü ikindi namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir.
    Tek başına namaz kılan kimse, ikindi namazının sünnetini de, farzını da, öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.
    4) Akşam namazı:
    Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ve ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: "Bugünkü akşam namazının farzını kılmaya" diye niyet edilip, namaza tekbir ile başlanır. Yukarıda açıklanan şekilde ilk iki rekat kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız "et-Tehiyyat..." okunur. Sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız "Besmele" ile Fatiha okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek rüku ve secdelere varılır. Bundan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda "et-Tehiyyat..." ile "Salli-barik...' ve"Rabbena atina..." duaları okunarak iki tarafa selam verilir.
    Akşam namazının farzında, vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.
    Akşam namazının sünnetinin, kılınışı: Bu da; "Bugünkü akşam namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilip, tam olarak sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstehaptır. Bu takdirde bir, iki veya üç selamla kılınır. İki rekatta bir selam verilirse aynı şekilde kılınır. Bununla birlikte dört rekatta bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade dört rekata veya altı rekatın tamamına "Evvabîn Namazı" denir (el-isra, 17/25; el-Heysemî, Mecmau'z-Zevaîd, Mısır (t.y), II, 230).
    Tek başına namaz kılan kimse, akşam namazının farzını da sabah namazının farzı gibi açıktan okuyarak kılabilir
    5) Yatsı namazı:
    Yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, müekked olmayan sünnetlerdendir. Tam olarak ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekat farzı da tam olarak öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi eda olunur. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tam olarak sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. Bunlarda yalnız niyetler değişmiş, yatsı namazının farzına veya sünnetlerine niyet edilmiş olur.
    Yatsı namazının son sünneti de dört rekat olarak kılınabilir (Zeylaî, Nasbu'r-Raye, II, 145 vd.; eş-Sevkanî, Neylül-Evtar, III, 18; eş-Şürünbülalî, Merakil-Felah, s. 64). Bu takdirde tam olarak ilk dört rekatı gibi kılınır. Bununla birlikte iki rekatta bir selam vermek suretiyle de kılınabilir. Bu durumda her iki rekat bağımsız namaz olacağı için oturuşlarda "et-Tehiyyat...", "Salli-barik" ve "Rabbena atina" duaları okunur. Geceleyin kılınacak nafile namazlarda efdal olan da bu şekilde iki rekatta bir selam vermektir.
    Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazı gibi açıktan (sesli) da kılabilir.
    
    Vitir Namazı:

    1) Kılınma şekli:
    Üç rekattan ibaret olan vitir namazı şu şekilde kılınır:
    Önce; "Bugünün vitir namazını kılmaya" diye niyet edilir. Sonra "Allahu ekber" denilerek namaza başlanır. "Sübhaneke..." ve "Eüzü" ile "Besmele"den sonra Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak, rüku ve secdelere varılır; sonra ikinci rekata kalkılıp, yalnız "Besmele" ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak yine rüku ve secdelere varılır; bundan sonra oturulur ki, bu birinci oturuştur. Burada yalnız "et-Tehiyyat..." okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır; bunda da yalnız "Besmele" ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "Allahu ekber" diye tekbir alınır, tekrar eller bağlanıp ayakta kunut duası okunur. Sonra Allahu ekber" diye rüku ve secdelere gidilir, sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda da yukarıdaki gibi "et-Tehiyyat..." ile "Salli-barik" ve "Rabbena ati-na..." dualan okunarak selam verilir.
    2) Dayandığı deliller ve rekat sayısı: 
    Vitir, ittifakla kılınması istenen bir namazdır (el-Kasanî, a.g.e., l, 270-274; İbnül-Hümam, a.g.e., l, 310 vd.; eş-Şîrazî, el-Muhezzeb, l, 83; İbn Kudame, el-Muğnî, 11,150,165). Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Kur'an ehli! Vitir namazı kılın. Çünkü Allah tektir, teki sever" (Buharî, Deavat, 69; Müslim, Zikr, 5, 6; Ebu Davud, Vitr, l; Tirmizî, Vitr, II; Nesaî, Kıyamül-Leyl, 27). Vitir namazı Hz. Peygamber'e farz idi. Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Üç şey vardır ki, bana farzdır, fakat size farz değildir. Kuşluk namazı, kurban ve vitir namazı" (Zeylaî, a.g.e., II, 105).
    Vitir namazı Ebu Hanîfe'ye göre, bayram namazları gibi vacip bir namazdır. Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre ise müekked sünnettir. Ebû Hanîfe'nin dayandığı delil şu hadistir: "Allah size bir namaz daha fazladan ilave etmiştir. Bu namaz da vitirdir. Vitir namazını yatsı ile sabah vakti doğuncaya kadar geçen zaman içinde kılın" (Ahmed b. Hanbel, II, 180, 206, 208, V 242, VI, 7). Bu hadisteki "kılın" emri vücup ifade eder. Bu namazı inkar edenin dinden çıkmaması ahad hadis ile sabit olması yüzündendir.
    Hanefîlere göre vitir namazı üç rekat olup, sonunda selam verilir. Delil, Hz. Aişe'nin rivayet ettiği şu hadistir:
"Hz. Peygamber üç rekat ile vitir kılar ve üç rekatın sonunda selam verirdi" (bu hadisi Hakim rivayet etmiş, Buharî ve Müslim'in şartına uygundur, demiştir, bk. Zeylaî, a.g.e., II, 118vd.).
    Malikîlere göre vitir namazı tek bir rekattır. Ondan önce yatsının farzından sonra kılınan iki rekat sünnet kılınır. Bunların arası selam ile ayrılır. Hanbelîlere göre de vitir tek bir rekattır, ancak üç veya daha çok rekat vitir kılınsa bunda bir sakınca bulunmaz.
    Şafiîlere göre vitrin en azı bir rekat, en çoğu on bir rekattır. Bir rekattan fazla kılınacaksa, önce iki rekata niyet edilir ve selam verilir. Sonra vitirden bir rekata niyet edilip selam verilir (el-Kasanî, a.g.e., l, 270 vd.; el-Meydanî, el-Lübab, l, 78; İbn Kudame, el-Muğnî, II, 150).
    Vitir namazının rekat sayısıı ile ilgili bu görüş ayrılıkları Resulullah (s.a.s)'dan bu konuda farklı hadislerin rivayet edilmesidir.
    Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Vitir haktır. Beş rekat ile vitir kılmak isteyen kılsın. Üç rekat ile kılmak isteyen kılsın. Tek rekat ile kılmak isteyen yine kılsın " (Ebu Davud, Vitr, 3; Nesaî, Kıyam, 40; İbn Mace, İkame.123). İbn Hibban'ın rivayet ettiği hadiste şöyle buyurulur: "Hz. Peygamber iki rekat sünnet ile vitrin arasını ayırırdı" (Ahmed b. Hanbel, VI, 84).
    İbn Ömer ve ibn Abbas; "Vitir namazı gecenin sonunda kılınan bir rekattır" (Müslim, Misafirîn, 153; Ebu Davud Vitr, 3; Nesaî, Kıyamül-Leyl, 34) demişlerdir. Vitir namazının en fazla rekat sayısı olan on bir, bazı hadislere dayanır. Hz. Aişe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
    "Resulullah ramazanda ve ramazan dışında on bir rekattan daha çok nafile namaz kılmazdı" (Buharî, Teheccüd, 3,16). Müslim'in yine Hz. Aişe'den naklettiği bir hadiste, Resulullah (s.a.s)'in yatsı namazından sonra sabaha kadar kıldığı on bir rekatın her iki rekatında bir selam verdiği son bir rekatı tek kıldığı belirtilir (İbn Mace, İkame, 125, 181; Ebu Davud, Tatavvu', 26; Ahmed b. Hanbel, 1,170; Malik, Muvatta', Leyi, 8; Müslim, Misafirîn, 121).
    Vitir namazının üçüncü rekatında veya sabah namazının farzında okunan kunut duası birkaç rivayet ile bize kadar gelmiştir.
    Hanefi ve Malikîlere göre tercih edilen ve Hz. Ömer ile oğlu Abdullah (r.anhûma)'dan rivayet edilen kunut duası şekli şudur: "Allahümme inna nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîke ve nü'minü bike ve netubü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleykel-hayre küllehu neşkürüke ve la nekfürüke ve nahleu ve netrükü menyefcürük. Allahümme iyyake na'büdü ve leke nusallı ve nescüdü ve ileyke nes'a ve nahfidü, nercü rahmeteke ve nahşa azabeke, inne azabeke bilküffari mülhık" (el-Kasanî, a.g.e., l, 273 vd.; İbnül-Hümam, a.g.e., l, 309 vd.; el-Meydanî, a.g.e., l, 78 vd,; İbn Abidîn, a.g.e., l, 626; ez-Zühaylî, a.g.e., l, 810).
    Anlamı: "Allahım! Biz şüphesiz senden yardım ve mağfiret ister, senden hidayet dileriz. Seni tasdik eder, günahlanmıza tövbe eder, sana itimat ederiz. Seni bütün hayırlar ile senada zikirde bulunur, nimeti itiraf ile sana şükrederiz. Seni inkar etmeyiz. Sana isyan edip duranları reddeder, terkederiz, kendileriyle ilişkimizi keseriz. Allahım! Biz ancak sana ibadet ederiz, senin için namaz kılarız, sana secde ederiz. Senin rızanı ve kulluğunu elde etmek için çalışır, koşarız. Senin rahmetini umar, azabından korkarız. Şüphe yok ki, senin hak olan azabın kafirlere erişicidir"