Teravih Namazı
Teravih namazı, Ramazan ayına mahsus yirmi rekattan ibaret bir müekked sünnettir. Bu namaza Peygamber
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile dört halife (Hulefa-i Raşidîn) devam etmişlerdir. Bu namazın cemaatla kılınması da, bir
kifaye sünnettir. Bunun için bütün bir mahalle insanları, teravih namazını cemaatla kılmayıp
evlerinde yalnız başlarına kılacak olsalar, sünneti terk edip hata işlemiş olurlar.
Teravih namazının her dört rekatı sonunda bir mikdar oturup istirahat edildiği için bu dört
rekata bir "Terviha" denilmiştir. Bu teravih namazında beş
"Terviha" vardır. Bu söz, Tervîh kelimesinden bir masdardır. Tervih ise, nefsi rahatlandırmak anlamındadır. Çoğulu Teravih" dir.
Mescidlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde, bir özrü
olmaksızın cemaatı terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmazsa da fazileti terk etmiş olur. Bu kimse evinde cemaatla kılsa, cemaat sevabını alırsa da,
mesciddeki cemaatın faziletine eremez. Çünkü mescidlerin fazileti fazladır.
Teravih namazını kılacak kimsenin, teravih namazına veya vaktin sünnetine veya gece
ibadetine niyet etmesi ihtiyat bakımından daha uygundur. Kayıtsız olarak "namaza" veya "nafile namazına" niyet
edilmesi de birçok fıkıh alimlerine göre caizdir.
Teravih namazını, her iki rekatta bir selam vererek on
selam ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekatta bir selam da verilebilir. Sekizde, onda veya yirmi
rekatta bir selam vererek bitirmek de caizdir. Fakat böyle kılmak mekruh sayılmaktadır.
Teravih namazı, iki rekatta bir selam verilince, tam akşam namazının iki
rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekatta bir selam verilince, tam yatsı namazının dört
rekat sünneti gibi kılınır. Cemaatla kılındığı zaman, cemaat hem teravihe, hem de imama uymaya niyet eder.
İmam da tekbirleri, tesmi'leri ve kıraati aşikare yapar.
İmam için teravih namazının her iki rekatinde eşit derece Kur'an
okumak ve böylece iki veya dört rekatta bir selam vermek faziletlidir. Çünkü böyle yapılması, ruhu düşünceden
kurtarır.
Teravihin her rekatında on ayet okunması müstahabdır. Çünkü bu şekilde devam edilirse, bir Ramazanda bir hatim yapılmış olur. Böyle bir defa
hatim ile Teravih namazı kılınması sünnettir. Bazı alimlere göre, bu hatimin yirmi yedinci
geceye (Kadir Gecesine) raslatılması müstahabdır.
Teravih namazı kıldıracak zatın güzel sesli olmasından ziyade,
okuyuşunun düzgün olmasına özen gösterilmelidir. Güzel ses, kalbi meşgul ederek düşünce ve huzura engel olabilir.
Okuyuşunda noksanlık ve hata olan bir imamın mescidini bırakarak düzgün okuyan bir imamın bulunduğu mescide
gidilmesinde bir sakınca yoktur.
İmamın teravihde cemaatı usandıracak mikdar Kur'an okuması uygun değildir. Bununla beraber Fatiha
suresinden sonra okunacak ayetler, bir sureden veya ayetten noksan olmamalıdır. Teravihin ka'delerinde Teşehhüdden sonra Salavatlar terk edilmemelidir.
Teravih namazını özürsüz olarak otururken kılmak veya uykunun
bastırdığı bir halde iken kılmak mekruhtur, imamın rüküa varmasına kadar
bekleyip de ondan sonra imama uymak mekruhtur.
Teravih namazının bir kısmı kılındıktan sonra imama uyan
kimse, Teravih son bulunca noksan kalan rekatları tamamlar. Sonra da vitir namazını
kendi başına kılar, iyi olan budur. Bununla beraber imamla vitri kılıp sonra teravih namazını tamamlaması da caiz görülmüştür.
Yatsı namazında cemaatı terk etmiş olan kimse, Teravih ve vitir
namazlarında imama uyabilir. Bunun için bir kimse, imam yatsı namazını kıldırıp
Teravihe başlamış olduğu sırada mescide gelse, önce yatsı namazını kendi başına kılar sonra Teravih için imama uyar. Noksan kalan
rekatları da sonra kendi başına tamamlar. Yine Teravih namazını imam ile kılmayan kimse, Vitir
namazını imam ile kılabilir. Sahih olan görüş budur. Fakat hem imam, hem de
cemaat, yatsı namazını cemaatla kılmamış olursa, yalnız Teravih namazını cemaatla kılamazlar. Çünkü teravihin cemaatı, farzın
cemaatına bağlıdır. Teravihin müstakil olarak cemaatla kılınması nafileler hakkındaki din
esaslarına uygun düşmez.
İmam, Teravih namazının ilk birinci rekatından sonra yanılarak otursa ve selam verdikten sonra yeniden iki
rekat kılmadan geri kalan rekatları usulüne göre kıldıracak olsa, bir görüşe göre namazı caiz olur; ancak ilk iki rekatı kaza etmesi gerekir. Diğer bir görüşe göre, geri kalan namazlar caiz olmaz.
Hepsini kaza etmesi gerekir. Çünkü Teravih, bir namazdır. Yapılan teşehhüdler ve selamlar
yerinde yapılmamış olur.
Teravih vaktin sünnetidir; yoksa orucun sünneti değildir. Onun için hasta ve yolcu gibi oruç tutmak zorunda olmayanlar için de Teravih namazını kılmak sünnettir.
Akşam üzeri hayızdan veya nifastan temizlenen bir müslüman kadın veya
İslam dinini kabul eden bir kimse hakkında da o gece teravih namazını kılmak sünnettir.