Cennete girme şartı “iman”dır

Sual: İnsanlara da hizmet etmek sevâb mıdır? Sevâbsa, bazı kâfirlerin hizmetleri pek çoktur. Onların da Cennete gitmesi gerekmez mi?

CEVAP

Îmânı olmayanın hiçbir amelinin kıymeti yoktur. İbâdetler ve bütün iyi işler kıymetli ise de, bunları yapmak, îmânın yanında ikinci derecede kalır. Îmân temel, iyi işleri yapmak, fürû’âttır, ya’nî ikinci derecededir, îmândan sonra gelir. Îmânın ve îmân ile birlikte olan iyi işlerin dünyada da, âhırette de faydaları vardır. İnsanı saâdete ulaştırırlar. Îmânsız olan iyi işler, insanı, dünyada saâdete kavuşturabilir. Âhırette faydası olamaz.

Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki:

(Allahı inkâr edenlerin faydalı işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhırette o işlerin hiç faydasını bulamazlar.) [İbrâhim18]

(Îmân edip, sâlih amel işleyenler Cennete girer.) [Kehf 107]

Îmân doğru olmazsa, ibâdetlerin, hizmetlerin hiç kıymeti olmaz. Bunun için Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, ibâdetleri yapıp haramlardan sakınmak lâzımdır. Kalbde doğru îmânın bulunmasına alâmet, dînin emîrlerini seve seve yapmak ve kâfirleri düşman bilmektir.

Hizmeti ni’met bilmelidir

Şimdi ilk suâle cevap verelim. Muhammed Ma’sûm hazretleri buyurdu ki: Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için çalışmalı! Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve âhırette ni’metlere kavuşulacağını düşünmeli! İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın, Allah sevgisine kavuşturan yol olduğunu bilmeli! Âhıretin azâblarından kurtulmaya ve Cennet ni’metlerinin artmasına sebep olacağında, hiç şüphe etmemelidir! İnsanlara hizmet etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak, dünya ve âhıret derecelerine kavuşmaya sebeptir.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Seferde, topluluğun efendisi, onlara hizmet edendir. Şehîdlik hâriç, hiçbir amel onun sevâbına erişemez.) [Hâkim]

(İnsanlar, Allahın ıyali [çoluk çocuğu gibi] dir, Allahü teâlâya en sevimli olan, Onun iyâline iyilik edendir.] [Bezzar]

(Müslümanın işini gören, hac ve umre yapmış gibi sevâba kavuşur.) [Hatîb]

(Bir müslümana elbise veren, o elbiseden bir parça kalsa da, Allahın hıfzı emânında olur.) [Hâkim]

geri    islamahlakı    ileri