İşte Müslüman

Sual: Allahtan korkan müslümanın vasıfları nelerdir?

CEVAP

Allahtan korkan bir kimse, Onun emirlerini yapmaya, yasaklarından sakınmaya titizlikle çalışır. Hiç kimseye kötülük yapmaz. Kendine kötülük yapanlara sabreder. Yaptığı kusurlara tevbe eder. Sözünün eri olur. Her iyiliği Allah için yapar.

Kimsenin malına, canına, namusuna göz dikmez. Çalışırken, alış veriş ederken, kimsenin hakkını yemez. Herkese iyilik eder. Şüpheli şeylerden kaçınır. Makam sahiplerine, zâlimlere tabasbus etmez, yaltaklanmaz. İlim ve ahlâk sahiplerine saygı gösterir.

Arkadaşlarını sever ve kendini sevdirir. Kötü kimselere nasihat verir. Onlara uymaz. Küçüklerine merhametli ve şefkatli olur. Misafirlerine ikram eder. Kimseyi çekiştirmez. Keyfi peşinde koşmaz. Zararlı ve hatta faidesiz birşey söylemez. Kimseye sert davranmaz. Cömert olur. Malı ve mevkii herkese iyilik etmek için ister.

Riyakarlık, iki yüzlülük yapmaz. Kendini beğenmez. Allahü teâlânın her an gördüğünü ve bildiğini düşünerek hiç kötülük yapmaz. Onun emirlerine sarılır. Yasaklarından kaçar. İşte, Allahtan korkanlar milletine, ülkenine faideli olur.

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, inananları şöyle ta’rîf etmektedir:

(Rahîm olan Allahü teâlânın kulları, yeryüzünde gönül alçaklığı ile vakar ve tevâzu’ ile yürürler. Câhiller, onlara sataşacak olursa, bunlara [sağlık ve selâmet sizin üzerinize olsun gibi] güzel söz söyler, [büyük bir yumuşaklık gösterirler.] Onlar geceleri secde yapar ve kıyâmda dururlar [namaz kılarlar.] Onlar, “yâ Rabbî, Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Cehennem azâbı devâmlıdır ve çok şiddetlidir. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır” derler. Birşey verdikleri zaman, isrâf etmez, cimrilik de yapmazlar, ikisi ortası bir yol tutarlar. Kimsenin hakkını yemez, Allaha şerîk koşmaz, O’ndan başkasına yalvarmazlar. Allahın dokunulmasını harâm ettiği cana kıyıp, haksız olarak kimseyi öldürmez, zinâ etmezler. Bunlardan birini yapanın Kıyâmette azâbı kat kat olur, orada zelîl ve hakîr olarak ebedî bırakılır. Ancak, Allah, tevbe eden ve doğru îmân eden ve ibâdet ve fâideli iş yapanların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah, af ve merhamet sâhibidir. Tevbe edip, amel-i sâlih işliyen, Allahü teâlâya [tevbesi makbûl ve O’nun rızâsına kavuşmuş olarak] döner. Onlar yalan yere şâhidlik yapmaz, fâidesiz ve zararlı işlerden kaçınırlar. Kendilerine âyetler okunduğu zaman, kör ve sağır davranmazlar, [dikkat ile dinleyip bu âyetlerle kendilerine yapılması emredilen şeyleri yaparlar.]) [Furkân 63-73]

geri    islamahlakı    ileri