1 "Hiç şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin." Kalem Sûresi, 68:4.
2 Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn: 139; Ebû Dâvud, Tatavvu': 26; Nesâi, Tetavvu': 2; Müsned, 6:54, 91, 163, 188, 216; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 5:170; İbni Hibban, Sahih, 1:345, 4:112.
3 "Emrolunduğun gibi dos doğru ol." Hûd Sûresi, 11:112.
4 Arif olana bir işaret yeter.
5 Allahım! "Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin" sırrına mazhar olarak en üstün meziyetleri kendisinde toplayan ve "Ümmetimin fesadı zamanında benim sünnetime yapışana yüz şehid ecri vardır" buyuran zâta salât et.
6 "Dediler: Bizi buna eriştiren Allah'a hamd olsun; yoksa Allah hidayet etmeseydi, biz kendiliğimizden buna erişemezdik. Gerçekten Rabbimizin peygamberleri bize hakkı getirdiler." A'râf Sûresi, 7:43.
7 "Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi, 2:32.
8 Onun adıyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir şey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. Selâm, Allah'ın rahmeti ve bereketi sizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun.
9 "Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir." Ankebut Sûresi, 29:60.
10 "Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır." Zâriyat Sûresi, 51:58.
11 Âdetlerin terki helakete götüren sebeplerdendir.