HAŞİYE 1 Âtıf'a muâraza eden ve hücum
eden tarikatçı müftü ve taassuplu vâiz ve hoca ve ehl-i tarikat, ehemmiyetli ehl-i
ilim ve tarikat, bu muarazada, en son perdesini rejim hesabına ve tarafgirliğine ve
himayesine dayanıp, Âtıf'ın müdafaa ettiği sünnet-i seniye mesleğine taarruz
suretine girdiğini; ve Risale-i Nur'a muâraza eden, bilerek veya bilmeyerek zındıkaya
yardım ettiğine bir delil, bu defa adliyece benden sordular ki:
"Kürt Âtıf rejim aleyhine çalışıyor. Demek onun muârızları rejime
dayandılar."
Ben de dedim: Rejimi reddetmek ne vazifemizdir, ne de kuvvetimiz var. Ve ne de
düşünüyoruz ve ne de Risale-i Nur izin veriyor. Fakat biz kabul etmiyoruz, amel
etmiyoruz, istemiyoruz. Red başka, kabul etmemek başkadır, amel etmemek daha
başkadır. Hazret-i Ömer'in (r.a.) taht-ı hükmünde, kanun-u adalet-i şer'iyesini
reddetmeyen ve ilişmeyen Yahudilere, Nasârâya ilişmiyordular. Demek, kabul etmemek,
tasdik etmemek, idarece bir cünha, bir suç teşkil etmiyor ki, o çeşit muhalifler ve
münkirler, en kuvvetli padişahların idaresi ve siyaseti altında bulunmuşlar.
İşte, bu nokta-i nazardan, Risale-i Nur'un şakirtlerinden en müthiş bir muhalif,
rejim müessesesini tel'in de etse, bilfiil idareye ilişmese, onun mefkûresine kanunen
ilişilmez. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-i fikir, onları tebrie eder.
HAŞİYE 2 Şimdi aldığımız haber: Denizli Valisi ehemmiyetli bir şifre ile, bura valisine, Âtıf meselesini i'zam ederek şifre yazmış. Hâfız-ı Hakikînin hıfzına dayanıp telâş etmeyiniz. Fakat ihtiyat ediniz. Hapsolan Âtıf ve arkadaşlarına teselli veriniz ve merak etmesinler. Allah Kerîmdir ve Rahîmdir.