Hilali Ve Dolun Ayı Görenin Okuyacağı Dualar
Oruçta Müstahab Olan Dualar Ve Zikirler
İftar Zamanında Okunacak Dualar
Başkasının Yanında İftar Edenin Okuyacağı Duâ
Kadir Gecesinde Okunacak Dualar
486- Talha
İbni Ubeydullah'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber Sal-lallahu Aleyhi ve
Sellem hilâli (henüz doğan ayı) gördüğü zaman şöyle
buyururdu:
(Allâhümme ehillehû
aleynâ bilyümni ve'l-îmâni vcsselânıeti ve'i-isiâmi. Rabbî ve rabbüke'IIâhu.)
"Allah'ım! bu
hilâli üzerimize bereketle, imanda itminanla, selâmetle ve islâm üzere
bulunmakla devam ettir. Benim Rabbim ve (ey hilâl) senin Rabbin
Ailah'dır."[1]
487- İbni
Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem hilâli görünce şöyle buyurmuştur:
"Allâhu ekber.
AHâhümme ehihehu aleynâ bi'I-emni ve'l-îmâni
vesse-îâmetive'1-islâmivettevfîkiIimâtuhibbu veterdâ. Rabbena
verabbüke'-Ilahu."
'Allah her şeyden
büyüktür. Allah'ım! Bunu (hilâli) üzerimize güvenle, imanla, selâmetle, islâm
ile, sevdiğin ve razı olduğun şeylerde başarı ile devam ettir. Bizim Rabbimiz
ve senin Rabbin Allah'dır."[2]
488-
Katâde'den rivayet edildiğine göre, kendisine şu hadis ulaşmıştır:
"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hilâli görünce şöyle buyururdu:
(Hilâlü hayrın ve
rüşdin. Hilâlü hayrin ve rüşdin. Hilâli hayrin ve rüş~ din. Âmentü biHâhiîiezî
halekake.)
Hayır ve hidayet
hilâli olsun. Hayır ve hidayet hilâli olsun. Hayır ve hidayet hilâli olsun.
Seni yaratan Allah';), iman ettim.
"Bunu üç kez
söylerdi sonra buyururdu: Falan ayı giderip falanca ayı getiren Allah'a hamd
olsun."[3]
Katâde'den diğer bir
rivayette: "Peygamber Sallalahu Aleyhi ve Sellem hilâli gördüğü zaman
ondan yüzünü çevirirdi." bunları Mürsei hadis olarak Ebû Dâvud böylece
rivayet etmiştir. Ebû Davud'un bazı nüshalarında, Ebû Dâvud demiştir ki, bu
konu ile ilgili senede dayalı sahih bir hadis yoktur.
489- Hazreti
Aişe'den (Radiyallahu Anha) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resûllüllah
Sallalahu Aleyhi ve Sellem elimden tuttu. O anda kamer (ay) doğmuştu. Bana
şöyle dedi: "Karanlığa gömüldüğü zaman bu kamerin (doğan) şerrinden
Allah'a sığın"[4]
490- Hilyetü'I-Evliya kitabında Ziyad
El-Nümeyri'den o da Enes'den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Enes
şöyle demiştir: "Recep ayı girdiği zaman, Resülüllah sallallahu aleyhi ve
Sellem:
(Allâhümme bârik lenâ fî recebe ve şâ'bâne ve
belliğnâ ramazâne). "Allah'ım! Bize Receb ayında ve Şaban ayına bereket
ver. Bizi de Ramazan ayma ulaştır." buyurmuştur.[5]
Diğer ibâdetlerde
olduğu gibi, oruç ibâdetinde de kalb niyetine dil ile söylemeyi eklemek
müstahabdır. Yalnız kalb niyeti ile yetinilirse kâfi gelir. Eğer (kalb ile
değil de) yalnız dil ile söylenirse, ihtilafsız caiz değildir. Eğer oruçlu
kimseye kötü söylenir ve küçümsenirse, iki yahut daha çok defa: Ben oruçluyum,
ben oruçluyum, demek sünnettir.
491- Ebu
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Re-sülullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Oruç (günahlardan koruyan) bir
kalkandır. Sizden biriniz oruç tuttuğu zaman kötü söylemesin ve boş konuşmasın.
Bir kimse oruçlu olanla çatışırsa yahut ona çirkin söz söylerse, iki defa: Ben
oruçluyum, ben oruçluyum, desin."[6]
Ben derim ki, oruçlu
bu sözü dili ile söyler ve kendisine çirkinsözsöyleyene duyurur. Böyle
yapmakla belki adam kötü davranışından döner. Yine denmiştir ki bu sözü kalbi
ile söyler ki, çekişmeden sakınmış ve orucunun sağlamlığını korumuş olsun.
Fakat birinci söz daha kuvvetlidir. Allah her şeyi en iyi bilendir.
492- Ebu
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Üç kimse vardır
ki, onların duası geri çevrilmez: İftar edinceye kadar oruçlunun duası, adalet
üzre bulunan idarecinin duası, haksızlığa uğramışın duası..."[7]
493- İbni
Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
"Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem iftar ettiği zaman şöyle derdi:
Susama gitti ve
damarlar yatıştı. Mükâfat da inşa Allahu Tealâ sabit oldu."
Allah Tealâ
buyurmuştur:
"Çünkü (Allah
yolunda cihad edenlere) bir susama isabet etmez ki, onun mükâfatını bulmuş
olmasınlar."[8]
494- Muaz
İbni Zühre'den rivayet edildiğine göre, ona şöyle anlatılmış: "Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem iftar ettiği zaman şöyle derdi:
(Allâhümmc leke sumtü
ve ala nzktke cftartü) "Allah'ım Senin için oruç tuttum ve Senin rızkınla
iftar ettim."[9]
495- Yine
Muaz İbni Zühre'den rivayet edildiğine göre, şöyle denmiştir: "Resülüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem iftar ettiği zaman şöyle derdi:
(Elhamdü lillâhillczî
c'ânenî fesumtü ve razakanî feeftartü).
"Bana yardım edip
de oruç tuttuğum ve bana rızık verip de iftar ettiğim Allah'a hamd
olsun."[10]
496- İbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğne göre, şöyle demiştir:
"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem iftar ettiği zaman şöyle derdi:
(Allâhümme leke sumnâ ve alâ nzkıke eftarnâ.
Fetakabbel minnâ in-
neke
ente's-semî'ul-alîm.)
"Allah'ım! Senin
rızan için oruç tuttuk ve rızkınla iftar ettik. Bizden (orucumuzu) kabul et.
Muhakkak Sen her şeyi işitensin, bilensin.)"[11]
497-
Abdullah İbni Ebû Müleyke'den, o da Abdullah İbni Amr İbni'l-As'dan
(Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resû-lüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Gerçekten oruçlunun
iftarı anında bir duası vardır ki geri çevrilmez (kabul olunur."
İbnü Ebu Müleyke
demiştir: Abdullah İbni Amr'dan işittim, iftar ettiği zaman şöyle derdi:
(Allâhümmc innî es'elüke
birahmetike'lletî vesi'ai külle şey'in en tağ-f'ire lî.)
"Allah'ım! Her
şeyi kaplayan rahmetinle beni bağışlamanı Senden istiyorum."[12]
498- Sahih
bir isnadla Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki: "Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Sa'd İbni Ubâde'nin yanına vardı. Ubâde ekmek ve
zeytin yağı getirdi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem yedi sonra şöyle
dedi:
(Eftare indekümussâimûne ve ekele
taâmekümü'l-ebrâru ve sallet aleykümü'l-melâiketü).
"Yanınızda
oruçlular iftar etsin ve iyi kimseler yemeğinizi yesin. Melekler de size
mağfiret dilesin."[13]
499-
Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki: "Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem bir toplum yanında iftar ettiği zaman, onlara (498) nolu
hadisteki duayı aynen yapardı.[14]
500- Sahih
isnadlarla Hazreti Aişe'den (Radiyallahu Anha) rivayet edildiğine göre, şöyle
anlatmıştır:
"Dedim, ey
Allah'ın Resulü, Kadir gecesini bilirsem, o gece ne söyleyelim? Şöyle söyle,
buyurdu:
(Allâhümme inneke
afüvvün tühibbu'1-afve fa'f annî.)
"Allah'ım! Sen
çok bağışlayansın, bağışlamayı seversin. O halde beni (günahlarımı) bağışla.
"[15]
Alimlerimiz {Allah
onlara rahmet etsin) demiştir: Kadir gecesinde bu duayı çok yapmak müstahabdır.
Yine şerefli yerlerde Kur'an okumak ve müstahab olan diğer duâ ve zikirleri
yapmak müstahabdır. Bu duâ ve zikirler daha önce topluca ve parça parça
gösterilmişti.
İmam Şafi'i (Allah ona
rahmet etsin) şöyle demiştir: Bir kimsenin Kadir gecesinde gösterdiği ibâdet
gayretini gündüzünde de yapmasını iyi görürüm. Onun ifadesi şöyle: Kadir
gecesinde müslümanlann önemli işleri ile ilgili duaları çok yapmak müstahabdır.
Salih kimselerin ve Allah'ın arif kullarının yolu budur. Başarı Allah'ın
yardımıyladır.
İtikâfda Kur'an
okumayı ve diğer zikirleri çok yapmak müstahabdır.
[1] Dârimi. Tirmizi. (Tîrmizî, bu Hasen hadistir,
demiştir.)
[2] Dârimî.
[3] Ebû Dâvud.
[4] İbni Sünnî. Tirmizî. Nesâî
[5] İbni Sünnî.
[6] Buhârî. Müslim.
[7] Tirmizî. İbni Mâce. Ahmed b. Hanbel. (Tirmizî demişlir
ki, bu hadis Hasendir.)
[8] Kur'anı Kerim. Tevbe Suresi: 120
[9] Ebû Davud.
[10] îbni Sünnî.
[11] îbni Sünnî.
[12] İbni Mâce. İbni Sünnî, Sahih isnadia.
[13] Ebû Dâvud, Nesâî.
[14] îbni Sünnî.
[15] Tirmîzi. Nesâî. İhni Mâce. (Tirmîzi demiştir ki, bu
lıasen hadisi ir, .sahilidir