AHLAK SAHASINDA BÜYÜK İNKILAP |
Ahlâk alanında en büyük inkılâp
ve değişikliği, Peygamber Efendimiz yapmıştır.
Cahiliye Arapları inanç ve âdetlerine öylesine bağlı, körü
körüne öylesine tutulmuşlardı ki, yüzyıllardır
yapageldikleri alışkanlıklardan onları hiçbir
kuvvetin ayırması mümkün değildi. Vahşet,
dehşet ve zulümde o kadar ileri gitmişlerdi ki, vahşi
hayvanlara dahi yapılması hoş görülmeyen işkence ve
eziyetleri göz kırpmadan savunmasız ve mazlum insanlara yapıyorlardı.
Merhamet, şefkat ve acıma hisleri tamamen körelmiş, öz kızlarını
canlı canlı toprağa gömecek derecede canavar kesilmişlerdi. Fuhşun,
işkencenin, her türlü rezilliklerin hiç çekinmeden yapıldığı
bir karanlık devir yaşanıyordu. Güçlü ve varlıklı
kimseler zayıfları eziyor, kadınlar bir mal gibi alınıp
satılıyor, faiz ve tefecilik bütün çeşitleriyle kol
geziyor, içki su gibi içiliyordu. Adalet, insaf, vefa, iffet gibi
duygular unutulmuştu. Kendi uydurdukları manasız şeylere
ve hurafelere öyle bağlanmışlardı ki, onları alışkanlıklarından
vazgeçirecek, insanlığın tadını tattıracak
İlahî bir güçten, bir Peygamber inkılâbından başkası
düzeltemezdi. İşte
Peygamberimiz birkaç sene gibi kısa bir zamanda o geniş yarımadada
vahşi, âdetlerine bağlı ve inatçı kavimleri, kötü
ahlâk ve vahşi alışkanlıklarından kurtarıp,
onları kökünden kazıyıp temizledi, yerlerine güzel ahlâk
esaslarını yerleştirdi. Onları bütün dünyaya rehber
ve medeni milletlere öncü birer şahsiyet haline getirdi. Daha
Hicrî birinci asırda yeryüzüne yayılan Sahabîler ve iman
erleri insanlığa gerçek medeniyeti, fazilet ve ahlâk düzenini
öğrettiler. Fazilete dayalı maddî kalkınma ve medeni yükseliş
bu vesileyle gerçekleşti. Resul-i
Ekrem Efendimizin öğrettiği ahlâk sayesinde yüz milyonlarca
insan maneviyat iklimlerinde yükselerek hem dünya, hem de âhiret
mutluluğuna erdiler. Pekçok muhtaç insanın imdadına koşarak
hidayetlerine ve saadetlerine vesile oldular.
|