İster
kadın, ister erkek olalım bir çocuk sahibi olmayı hepimiz isteriz. Bunun için
bazen kendimizi hazır hissetmeyi, bazen işimizde kariyer yapmayı, bazen de
ekonomik durumumuzu belirli bir seviyeye getirmeyi bekleriz.
Gerçektende bir çocuk, hem büyük bir sevinç kaynağı hem de büyük bir
sorumluluktur. Eğer kendimizin ve bebeğimizin sağlıklı bir ortamda yaşamasını
istiyorsak önemli bazı konuları öngörmemiz gereklidir. Bu konuda kendi
yaşadığımız ve yakın çevrede gözlemlediğimiz çeşitli konuları üç başlık altında
açıklamaya çalıştık.
Umarım yazdıklarımız karar vermenize yardımcı olur.
UYGUN EŞ
Gülen bir bebek için en önemli koşul anne ve baba arasındaki uyumdur. Bir bebek
şüphesiz sevinç kaynağıdır, ancak güçlükleri de çoktur. Bu güçlükleri ancak
eşler arasındaki uyumla aşabiliriz.
Yeni bir canlı dünyaya getirirken birbirinize çok ihtiyacınız olacak. Örneğin
ilk denemenizde olmayabilir, bir sağlık problemi gündeme gelebilir, hamilelik
esnasında herhangi bir sebeple bebeği kaybedebilirsiniz veya erken doğum
olabilir. Hamilelik döneminde huy değişimine varan değişiklikler yaşayan
kadına uyum sağlamak, aynı zamanda babalığa hazırlanmak bir erkek için oldukça
kritik dönemlerdir. Kadın için de vücudunda ve psikolojik yapısındaki
değişimlerin yanı sıra yeni bir canlının sorumluluğunu almak endişe verici
olabilir. İhtiyacınız olan tek şey karşılıklı anlayıştır.
Eğer eşinizle aranızda birtakım sorularınız varsa kesinlikle bebeği
ertelemenizde yarar var. Çünkü hamilelik dönemi anne ve bebek için çok hassas
bir dönemdir. Her ne kadar bebeği istiyor olsanız da eşlerden biri
tartışmaların suçunu bebeğe yükleyebilir. Bu gibi olumsuzluklar bebeğe karşı
düşmanlık duyguları oluşturur.
Toplumumuzda en çok rastlanan durumlardan biri de evliliği ayakta tutmak için
bebek yapmaktır. Bu yanlış tutumun sonucu ne yazık ki hayal kırıklığıdır.
İstenmeyen bir bebek ne kendini ne de çevresindekileri mutlu edebilir.
Aşılamayacak problem yoktur, yeter ki hoşgörülü olup eşimize gereken desteği
verebilelim. Her şeye hazırlıklı olmak
ve bebeği İKİ KİŞİ BEKLEMEK çok önemlidir.
Mutluluk; uygun eş bulmaktan çok, uyumlu eş olmayı becerebilmektir....BİZCE.
Eşimizle uyumlu olmanın yanı sıra uygun ortamda bulunmak da hayatımızı etkiler.
Kayınvalide ve kayınpeder gibi aile büyüklerinin etkisini yadsıyamayız. Onları
yok saymak ise mümkün değildir. Bilinen önyargıların aksine durumu lehimize
çevirebiliriz. Onların tecrübelerinden yararlanmak ve yardımlarını kabul etmek
iki taraf içinde sevindiricidir.
Ancak hamilelik döneminde kızının (yada gelininin) davranışlarına aşırı tepki
veren, sürekli nasihat eden hatta bebeği kendisi doğuracakmış gibi hazırlık
yapan anneler vardır. Her şeyin bilgileri dahilinde yapılmasını isterler. Böyle
bir ortamda eşler ortak davranış içinde olmalı ve kişilerin sınırları baştan
belirlenmelidir.
Durum bunun tam tersi de olabilir. Eşler çalışıyordur ve aile büyükleri
uzaktadır. Hamilelik dönemindeki olası problemlerde, doğumda ve doğumdan
sonraki ilk haftalarda yanınızda size yardım edebilecek bir kişiye ihtiyacınız
olacak. Bu kişinin sizi tanıması, doğum ve bebek konusunda tecrübeli olması
gerekir. Şimdiden bu kişinin kim olacağını düşünmelisiniz.
Günümüzde pek çok kadın çalışma hayatına profesyonel olarak girmiştir ve bu
sevindirici bir gelişmedir. Ancak kadın-erkek hepimizin işyerinde sorunları
olabiliyor. Gergin ortamda çalışan veya aşırı dikkat gerektiren mesleğe
sahip kadınlar hamilelikte sorun yaşayabilirler. Ev-iş arası mesafenin çok
olması ve ulaşım zorlukları da problem yaratabilir. Çoğunluk değilse de bazı
kadınlar çalışmaya ara vermeyi veya mümkünse başka departmana geçmeyi tercih
ediyorlar. İş ortamınızın durumuna göre bir tercih yapmanız gerekebilir.
Bir bebek istiyorsunuz, kendinizin ve eşinizin psikolojik olarak hazır olduğunu
düşünüyorsunuz, ortam uygun, doğum kontrol yönteminizi de bıraktınız.
Moralinizi bozmak istemeyiz ama hemen bebeğinizin olacağını düşünmeyin. Evet,
bu bir engelli koşudur! Sırada vücudunuzun uygun olup olmadığı var.
Herşey yolunda ise, bir spermin ovülü dölleme şansı sadece %30 dur. Bu oranı
düşüren büyük veya küçük pek çok problem gündeme gelebilir. Ama bu konuda öyle
büyük gelişmeler var ki çocuk sahibi olamamak mümkün değil. Bu problemler
birkaç kutu ilaç tedavisinden,tüp bebeğe kadar uzanan bir yelpazede yer
alırlar.
Eğer sorun ciddi ise yani doğal yolla bebek sahibi olunamıyorsa ne yapmalı? Bu
dünyanın sonu mudur? Kesinlikle hayır! Tıp bu sorunu çoktan çözdü. Bizim
yapmamız gereken birbirimizi kırmadan, suçlamadan sorunu kafamızda çözmektir.
Bu bir sağlık meselesidir_tıpkı grip olmak gibi_ama asla gurur meselesi
değildir.
Vücudumuz bebek yapmaya müsait ise düşünmemiz gereken diğer konuda, bu yeni
canlıya karşı sorumluluğumuzdur. Akraba evliliği yapmış veya kalıtımsal bazı
hastalıklara sahip çiftler bu konuda uzman kişilere danıştıktan sonra bir kere
daha düşünmek zorundadır.
Anne adayının yaşı, hamileliği ve bebek sağlığını etkileyebilir. 40 yaş ve
sonrasında kazanılan hamilelikler diğerlerine oranla daha fazla risk
altındadır. Yaş, hem anne adayını (varis, hemoroid gibi) hem de bebeği
(oluşum bozuklukları, düşük, erken doğum gibi) olumsuz etkiler.