
Resimde kadının anatomisi ana hatlarıyla gözlenmektedir. Serviks,
vajinanın sonunda yeralan uterusa giriş kapısıdır. Bir kanal yapısındadır
ve bu kanaldaki salgılar spermi depolamaktan ve vajinanın asit saldırısına
karşı korumaktan sorumludurlar. Serviks salgısının nitelikleri siklusun gününe
göre oldukça önemli farklılıklar gösterir ve ovulasyon günü geçtikten sonra
serviks salgısı uterusa hem mikroorganizmaların hem de spermlerin geçmesini
engelleyen bir bariyer görevi yapar.
Uterus esas olarak bir kas
dokusudur. Bebeğin gelişimi için gevşeme ve büyüme özelliğine sahiptir. Doğum
kasılmaları uterusta başlar ve bu kasılmalarla birlikte serviks yaklaşık 10
cm. açılarak bebeğin doğmasına izin veir. Uterusun iç yüzü endometrium
adı verilen bir tabakayla kaplıdır. Östrojen salgısıyla kalınlığı artan
endometrium, ovulasyon sonrası salgılanan progesteron etkisiyle embiryonun
implantasyonu (yerleşmesi) ve gelişmesi için elverişli bir ortam sağlar.
Gebelik oluşmadığında adet kanamasıyla dökülür.
Fallop tüpü, overler (yumurtalıklar)
ile uterus arasında bulunan iç cidarı oldukça ince bir kanaldır. Ovulasyon
esnasında overin yüzeyini kaplayan saçak şeklindeki yapılar (fimbriyalar)
oositi yakalayarak Fallop tüpünün içine alır. Oosit ile sperm arasındaki
fertilizasyon (döllenme) Fallop tüpünde olur.
Ovulasyondan
blastosist oluşumuna kadar geçen en erken gebelik aşamaları

Resimde over kesitinde folikülün olgunlaşma aşamaları gözlenmektedir.
Ovulasyonla folikülden dış ortama atılan oosit fimbriyalar tarafından
yakalanmış ve Fallop tüpünün içine alınmıştır. Oosit Fallop tüpünde
ilerlerken vajinadan servikse, serviksten endometriuma, buradan da Fallop tüpüne
ulaşan spermler oositin etrafını sararlar. En iyi niteliklere sahip olan
sperm oositin içine girmeyi başarır. İçeri giren sperm ile oositin genetik
materyalleri birleştikten sonra hücre çoğalmaya başlar. Blastosist aşamasına
gelmiş olan embriyo artık implante olmaya hazırdır ve endometriumda en
uygun yere yerleşerek gebeliği başlatır.

|
En iyi niteliklere sahip olan sperm
oositin içine girmeyi başarır.
|
|

|
İçeri giren sperm ile oositin genetik
materyalleri birleştikten sonra hücre çoğalmaya başlar ve pronukleus adı
verilen yapılar ortaya çıkar. Pronukleuslardan biri annenin, diğeri de
babanın kromozom materyalini taşıyan yapılardır.
|
|